COINOTAG

Almanya’nın önde gelen borsa şirketi Deutsche Borse AG, İsviçre merkezli kurumsal dijital varlık yöneticisi Cyrpto Finance Ag’nin çoğunluk hissesini satın aldı. Anlaşmanın kesin finansal detayları ise henüz açıklanmadı.

Avrupa’da Uyumlu Bir Kripto Ekosistemi

Kripto varlık yöneticisinin hisselerinden üçte ikisi tüm yasal izinlerden sonra 2021’in son çeyreğine kadar alınacak. Kripto yöneticisinin kalan hisseleri ise mevcut yatırımcılarda kalacaktı. Alman borsa şirketi, son satın almayı Avrupa’da uyumlu bir kripto ekosistemi oluşturmaya yönelik olumlu bir adım olarak değerlendirdi. Firma dedi ki,

Satın alma işlemi ardından, Deutsche Börse’nin Avrupa’da güvenililr ve tam olarak düzenlenmiş bir dijital varlık ekosistemi oluşturma yolunda önemli bir adım atmıştır.

Cyripto Finance AG, FINMA (İsviçre Finans Piyasası Denetleme Kurumu) kapsamında tam uyumlu bir güvenlik firmasıdır ve 200’den fazla dijital varlık için kripto saklama ve aracılık hizmetleri sunmaktadır.

Cyripto Finance AG CEO’su ve kurucusu Jan Brzezek şunları söyledi:

En başından beri amacımız eski ve yeni dünyaları birbirine bağlamaktı. Bu nedenle, güven, itibar, yetkinlik ve geleneksel finansal piyasa altyapısı getiren Deutsche Borsa gibi tarafsız bir ortakla çalışmaktan gurur ve heyecan duyuyoruz. Kripto varlıklarındaki kanıtlanmış yetkinliğimiz ve altında yatan teknolojilerimiz sayesinde artık hedeflerimize çok daha hızlı bir şekilde ulaşacağız.

Büyük Finansal Devler Uyumlu Bir Kripto Ekosistemi İnşa Ediyor

Bu günlerde kripto paraların benimsenmesindeki en önemli engel, mevzuata uygunluk durumudur, ancak Avrupa, İngiltere veya ABD’dekş ana finans devleri bu engeli aşmak için çalışıyor. Bugün erken saatlerde, dünyanın en büyük aracılar arası komisyoncularından TP ICP, Fidelity ve Standart Chartered ile birlikte kurumsal bir kripto ticaret platformu başlatacağının duyurusunu yaptı.

Kripto piyasa değeri geçtiğimiz kötü ayların ardından neredeyse yarı yarıya azaldı, ancak bu kurumsal yatırımcıları ve finansal devleri kripto ekosistemine büyük yatırımlar yapmaktan caydırmadı, aksine bu azalmaları fırsat bilip yatırımlarını arttıran kurumsal yatırımcılar ve finansal devler kripto para birimlerinde iyi bir yatırım potansiyeli olduğunu gösteriyor.

Dünyanın en büyük aracı kurumlarından biri olan TP ICAP yeni bir kripto para alım satım platformu kurmayı planladığı açıklamasında bulundu. İşte detaylar!

Geleneksel Yatırımın Dışına Çıkıyorlar!

Fidelity Investments ve İngiliz bankacılık devi Standard Chartered ile bir kripto para ticaret platformu başlatıyor. Bu da geleneksel yatırım araçlarının yanı sıra artıık şirketlerin kripto varlıklara yöneliminin yaygınlaştığını gösteriyor. Alım satım platformunun 2021 yılının ikinci yarısında kullanıma sunulması bekleniyor. Başlangıçta yalnızca lider kripto para Bitcoin alım satımı yapılabilecek. Ethereum başta olmak üzere altcoinlerin ilerleyen zamanlarda alım satıma açılacağı düşünülüyor.

Onay Bekleniyor!

Açıklamalara göre platform İngiltere’nin mali düzenleyicisi Mali Davranış Otoritesinden onay bekliyor. ICAP dijital varlıklar sorumlusu eş başkanı Duncan Trenholme, yatırımcıların yeni bir varlık sınıfı olan kriptoya olan talebinin son altı ila sekiz ay içerisinde ciddi anlamda artış gösterdiğini söyledi.  “Müşterilerle yaptığımız görüşmelerin çoğunda, şu anda var olan modellerin tam tersi olan vesayet rollerinin yürütme yeteneklerinden ayrılmasını istiyorlar” açıklamalarında bulundu. Amsterdam merkezli piyasa yapıcı Flow Traders platforma likidite sağlayacak. ICAP gazetecilere verdiği demeçte, ne Standard Chartered ne de Fidelity Investments platforma yatırım yapmadığından bahsetti.

Tipik kripto borsalarının çoğundan farklı olarak, TP ICAP’nin kripto ticaret platformu, kredi risklerini azaltmak amacıyla bir dijital varlık saklama ağının yanı sıra ayrı yürütme ve uzlaştırma ile ticaret sonrası altyapı sunacak. Tüm dünyada büyüyen kripto paralara karşı duyulan ilginin gittikçe arttığını düşünen şirket kripto paraların geleceği olduğuna inanan kurumsal şirketlerden biri. Şirket bankaların kripto paralar ile uyum içerisinde olmadığını ve bu uyum sorunun bankalar tarafından çözülmesi gerektiği açıklamalarında bulundu. İnsanlardan alınan geri dönüşlere bakılırsa yeni kripto para alım satım platformunu bir çok insan merakla bekliyor. Borsalar arasında rekabetin oluşması kripto para sektöründe yatırımcıları çekmek için de bir uğraş getirecek. Bu da piyasaya daha çok yeni yatırımcı gelmesi anlamına geliyor. Sonuç olarak bu tarz hareketlerin kripto paralara ve yatırımcılarına uzun vade için olumlu bir hava yaratıyor.

Güney Afrika da bir yatırım platformu AfriCrypt’in kurucu ortağı Raees Cajee kendinin ve kardeşinin milyarlarca yatırımcı fonuyla kaçtığını söyleyenlerin iddialarını yalanladı.

Hacklendik Açıklaması!

Güney Afrika da boy gösteren kripto para borsası kurucu ortağı kardeşinin ve kendisinden kaynaklı bir problem olmadığını, platformun hacklendiğini ve 5 milyon doların böylece kayıplara karıştığını söyledi. Tarihin en büyük kripto para dolandırıcılığı olduğunu düşünülen bu olayda 69 bin Bitcoin ortadan kayboldu. Birçok insan, bunun doğru olmadığını ve hacklenme gibi bir durumun söz konusu olmadığını söyledi. Yatırımcılar platformun yöneticileri iki kardeşi suçladılar.

Ölüm Tehditleri Kaçmalarına Sebep Oldu İddiası?

Geçtiğimiz günlerde ulaşılamayan ve kaçtı gözüyle bakılan iki kardeşin hemen açıklama yapmamaları dikkatleri üzerlerine toplamıştı. Bunun ardından açıklamada bulunan iki kardeş kaçmadıklarını dile getirdiler. Hemen ardından ise kayıplara karıştılar. 28 Haziran tarihinde The Wall Street Journal ile konuşan Raees, AfriCrypt ve kurucu ortaklarına yöneltilen suçlamalara karşı çalıştı ve çok çok tehlikeli insanlardan ölüm tehditleri aldıklarını söyledi. Kaçmalarının ve saklanmalarının sebebinin bu olduğunu söyleyen Raees kendini ve kurucu ortağı kardeşini savunmaya devam etti.

Milyarların Kaybolduğunu Yalanladılar!

Raees milyarlarca doların ortadan kaybolması gibi bir durumun olmadığını da konuşmasında belirtti. Yatırımcılarının  3.6 milyar dolar gibi bir para ile ortadan kaybolduğunu söylemesi üzerine “Piyasanın zirvesindeyken yalnızca 200 milyon doların biraz üzerinde bir para yönetiyorduk. Milyarların kaybolması gibi bir durum söz konusu değildir.” açıklamalarında bulundu.

Saldırıdan sonra yalnızca yatırımcı fonunda ki 5 milyon doların ortadan kaybolduğunu söyledi. Güney Afrika‘nın Mali Sektör Davranış Otoritesi (FSCA) geçtiğimiz günlerde  davayla ilgili bir açıklama yaparak, projenin ponzi benzeri özelliklere sahip olduğunu söyledi. Olağan üstü ve gerçekçi olmayan getiriler sunduğunu da açıklamalarına ekledi.

Ancak çarpıcı bir şekilde kripto paraların Güney Afrika’da düzenlemeye tabi olmaması sebebi ile AfriCrypt’e karşı herhangi bir işlem yapamayacağını iddia etti. Ayrı bir yatırımcı grubun AfriCryipt’in batmasını istediği yönünde söylentiler de var. İddialar ile ilgili gerçeklerin 19 Temmuz’da görülecek mahkeme ile gün yüzüne çıkacağı düşünülüyor. Kardeşler ısrarla suçlu olmadıklarını ve mağdur olduklarını dile getiriyor

Lider kripto para birimi Bitcoin’in yaratıcısının kim veya kimler olduğu hakkında birçok teori var. Ancak bu konu gizemini koruyor ve net bir bilgi olmadığı biliniyor. Avusturyalı bilişim uzmanı ve iş adamı Craig Steven Wright Bitcoin’in mucidi olduğunu öne sürüyor. Mayıs ayında yayınlamış olduğumuz haberimiz de mahkeme süreci hakkında bilgi vermiştik. Craig açtığı son davada white paper’ın telif ihlalini yapan Bitcoin.org sitesinden bu teknik incelemenin kaldırılmasını istedi.

Sözde Bitcoin Kurucusu Anahtarı Kaybettim!

Craig Wright, Satoshi Nakamoto takma isminin arkasındaki isim olduğunu 2016 yılında açıklamıştı. Bitcoin teknolojisi hakkında bilgi veren white paper’ı yazdığını söyleyen Craig akıllarda soru işareti bırakıyor. Şubat 2020 yılında bilgisayar ağının hacklendiğini söyleyen bilişim uzmanı şifreli anahtarları kaybettiğini söylüyor. Sanıklardan biri davayı sahte olarak nitelendiriyor ancak Craig 3 hafta içinde 2 kere dava açmıştı. Kaybının 111 bin Bitcoin olduğunu ileri sürmüştü. Geçtiğimiz mayıs ayında ortaya atılan bir başka dava konusu olan “anahtarımı kaybettim” temalı yazımız “buraya tıklayarak” okuyabilirsiniz.

Davayı Kazanması Onu Satoshi Nakamoto Yapar Mı?

Birçok Bitcoin destekçisi onun Bitcoin’in ilgisini üzerine çekmek isteyen bir sahtekar olduğunu düşünüyor. Craig geçmişte Amerika’nın Bitcoin teknik incelemesi telif hakkı programına müracaat etmişti. Ancak kendisi her seferinde bunu kanıtlamadan uzak kalmıştı. Satoshi Nakamoto, 1 milyon Bitcoin’in olduğu bir cüzdana sahip iddiaları uzun yıllardır bilinmekte. Yetkililer ve yatırımcılar o halde o cüzdana ulaşabileceğini ve yıllardır hareketsiz duran 1 milyon Bitcoin’i hareket ettirebileceğini söylüyor. Telif hakkı davasını kazanmayı başaran Craig bitcoin.org adresinin yayınlamış olduğu teknik makalenin mahkeme kararı ile kaldırılmasını sağladı.

Bitcoin’in yaratıcının sanıldığı gibi bir ekip değil tek bir kişi olduğunu savunan Craig ona inanmayıp aşağılayan birçok önde gelen yatırımcıya da dava açtı. Kesin ve netlik kazanmamış bu durum, Craig’in kazandığı dava sebebi ile onu Satoshi Nakamoto yapmaz.Yargı ve yatırımcılar ise bunun farkında. Geçmişte verilen kanıtlama imkanlarına rağmen başarılı olamayan bilişim uzmanı, Bitcoin’in mucidi olduğu konusunda her fırsatta sert ve emin bir tutum ile ısrarını sürdürüyor.

Meksikalı Hazine Bakanı Arturo Herrera, kripto para birimlerinin yasal ihale varlıkları olmadığını ve ülkenin mevcut para birimi olarak değerlendirilmediğini söyledi. Arturo, pazartesi günü ülkenin finansal sisteminde kripto para birimlerinin kullanımına ilişkin yasağı yineledi.

Meksikalı Bakan Bu Açıklamalarla Neler İfade Etti?

Herrera , Mali Eylem ve Görev Gücü’ne yaptığı sunumda , bu yasakların kısa vadede kaldırılmasının beklenmediğini söyledi. Bakanın bu açıklamaları bitcoin madencileri ve savunucularını üzecek şekilde olsada pozitif yönden bakılarak, en azından kripto paraların varlığını kabul ettiğini ve bunlar hakkında açıklamalarda bulunduğunu söyleyebiliriz.

Açıklamalarını dikkatli bir şekilde okuduğumuz zaman kısa vadede böyle bir şeyin olmayacağını söyleyen Bakan Herrera, uzun vadede bu düşüncelerinin değişebileceğini ve uygulanabilirliğini dile getirebiliriz.

Peki ülkedeki madenciler ve yatırımcıların bu söylemler hakkındaki düşünceleri nasıl yönde olacak? Meksikanın üçüncü zengini olan Ricardo Salinas Pliego bu söylemlere nasıl bir yanıt verecek? Bunlar ve daha fazlası gelecek günlerde haberlerimizde yer alacaktır.