COINOTAG

• WalletConnect, ilk token airdrop’u ile kripto para topluluğunda ses getirdi; toplamda 50 milyon WCT token’ı kullanıcılar ve katkıda bulunanlar arasında dağıtıldı.

• Uygun kullanıcılar, devredilemeyen token’larını stake ederek ödül ve yönetim seçenekleri elde edebilir, bu da kullanıcı katılımını artırır.

• Seçim kriterleri ile ilgili endişeler ortaya çıktı ve bazı kullanıcılar, WalletConnect’in airdrop dağıtım sürecini gözden geçirmesi çağrısında bulundu.

WalletConnect’in ilk token airdrop’u 50 milyon WCT’nin uygun kullanıcılara dağıtılmasıyla gerçekleşti; bu durum toplulukta karışık tepkilere ve seçim kriterleri hakkında daha fazla açıklama talebine yol açtı.

WalletConnect Airdrop’u Uygunluk ve Dağıtım Detayları

WalletConnect’in ilk token airdrop’unun başlatılması, protokol için önemli bir dönüm noktasıdır; 50 milyon WalletConnect Token (WCT) özellikle 160,000’den fazla uygun kullanıcı için tahsis edilmiştir. Bu girişim, kullanıcıların uygunluklarını doğrulamalarına ve airdrop’tan paylarını talep etmelerine olanak tanır.

Toplam tahsisatın 30 milyonu, belirli bir zaman diliminde hizmete kaydolan ve anlamlı bir şekilde etkileşimde bulunan kullanıcılara ayrılırken, kalan 20 milyon token, WalletConnect ekosistemine katkıda bulunan önemli kişilere, erken geliştiricilere ve topluluk katılımcılarına ayrılmıştır.

“Uygunluk şimdi aktif! Uygun olup olmadığınızı kontrol edin, WCT’nizi talep edin ve token’larınızı stake etmeye başlayın,” şeklinde duyurdu WalletConnect ve kullanıcı etkileşimini kriterlerinin ana bileşeni olarak vurguladı.

Uygunluk sağlamak için kullanıcıların bir profil oluşturmaları, WalletConnect aracılığıyla bir cüzdan bağlamaları ve belirlenen bir son tarihten önce ağı aktif bir şekilde kullanmaları gerekiyordu. Adil dağıtım uygulamalarını sağlamak için kullanıcıların on-chain aktivitelerine ve katkılarına dayalı bir puanlama sistemi uygulandı.

Kullanıcılar üzerinde maddi etkisini azaltmak amacıyla WalletConnect, talep sürecinde gaz ücretlerini sübvanse etti ve uygun olanlara teşvik olarak Optimism üzerinde ETH sağladı.

Topluluk Tepkileri: Heyecan ve Endişe Karışımı

Airdrop duyurusu, kripto para topluluğundan güçlü tepkiler aldı. Birçok kullanıcı, ücretsiz token alma fırsatına sevindi ve özellikle talep sürecini kolaylaştırma çabasını takdir etti.

“Gerçekten etkileyici! Bazı projeler airdrop talepleri için ücret ödememizi sağladı,” diyen bir heyecanlı katılımcı vardı.

Öte yandan, bu girişim eleştirilerden de muaf kalmadı. Uzun süreli kullanıcılar, uygunluk kriterlerinin adilliği konusunda sorular gündeme getirdi. Bazıları, yıllardır ağda aktif olan cüzdanlarının neden uygunluk kriterlerini sağlamadığını sorguladı.

“WalletConnect itirazları kabul edecek mi? 2020’den beri WalletConnect kullanıyorum ama tüm cüzdanların katılıma uygun olmadığını görmek üzücü,” şeklinde bir topluluk üyesi yakınarak ifade etti.

Bir başka kullanıcının hayal kırıklığı nettir: “PC’ye erişimim yokken neredeyse iki yıl boyunca Trust Wallet kullandım. Neden airdrop için uygun olmadığımı anlamıyorum,” dedi.

Ayrıca, bazı kullanıcılar uygunluk döneminde gaz ücretleri sübvanse edildiğini bildirerek airdrop için uygun olmadıklarını öğrenince hayal kırıklığı yaşadı. Bu çelişkiler, WalletConnect’in değerlendirme kriterleri hakkında soru işaretleri doğurdu.

Şu anda WalletConnect, itiraz süreci hakkında bir açıklama yapmadı veya gelecekteki airdrop etkinlikleri için uygunluk kriterlerinde herhangi bir değişiklik olup olmayacağını belirtmedi. Bu durum, kripto para sektöründeki daha büyük sorunları yansıtmakta; ödül mekanizmalarında şeffaflık ve adalet sıklıkla tartışma konusu olmaktadır.

İlerlemek: Topluluk Geri Bildirimlerinden Öğrenmek

WalletConnect, airdrop’unun adilliği konusunda zorluklar yaşarken, gelişim fırsatları da vardır. Toplamda 1 milyar WCT token’lık maksimum arz içinde, sonraki airdroplar için ayrılan 185 milyon token ile topluluğun geri bildirimlerini dikkate almak hayati öneme sahiptir. Dağıtım yaklaşımını ayarlayarak WalletConnect, kullanıcılarıyla olan ilişkisini güçlendirebilir ve ödül programında kapsayıcılık taahhüdünü gösterebilir.

Sonuç

WalletConnect’in yakın zamanda gerçekleştirdiği airdrop, kullanıcı etkileşimini teşvik etmekte önemli bir adım olmakla birlikte, uygunluk kriterleri ve iletişimde iyileştirilmesi gereken alanları da gözler önüne sermektedir. Topluluk bu alanda yol alırken, şeffaflık ve kullanıcı geri bildirimlerine yanıt verme ihtiyacı, WalletConnect’in kripto ekosistemindeki sürekliliği ve itibarı için kritik olacak.

• Dalgalı bir ticaret ortamında, Peter Schiff, MicroStrategy’nin geniş çapta satın alma stratejisinin ardından Bitcoin fiyatında bir çöküş ihtimaline dikkat çekiyor.

• Schiff, MicroStrategy’nin 42 milyar dolarlık Bitcoin satın alma planını tamamlamak üzere olduğunu belirterek, piyasanın önemli bir talep boşluğuyla karşılaşabileceğini savunuyor.

• “Alımlara son verdiklerinde, piyasa ciddi bir düşüşle karşılaşabilir,” diyen Schiff, kurumsal talebin Bitcoin’in değerlemesindeki kritik rolünü vurguladı.

Bu makale, MicroStrategy’nin büyük alımlarını durdurmasının ardından Bitcoin’in potansiyel fiyat düşüşü ile ilgili Peter Schiff’in son uyarılarını incelemektedir; bu duygu piyasa dinamiklerinde yankı bulmaktadır.

MicroStrategy’nin Alım Çılgınlığı Arasında Schiff’in Bitcoin Değerleme Konusundaki Endişeleri

Son analizinde, Peter Schiff, Bitcoin fiyat artışının sürdürülebilirliği konusundaki şüphelerini dile getirdi. MicroStrategy’nin, şu ana kadar şirketin 10 milyar dolar yatırım yaptığı agresif Bitcoin biriktirme stratejisinin, alım çılgınlığı sona erdiğinde fiyat çöküşüne yol açabileceğini belirtiyor. Schiff’in iddiası, kurumsal alımların, özellikle MicroStrategy gibi firmalardan gelen alımların, Bitcoin’in mevcut değerlemesindeki önemli bir etken olduğu varsayımına dayanıyor.

Kurumsal Alımların Ötesinde Piyasa Dinamikleri

MicroStrategy’nin satın alma gücünün dikkate değer olması önemli olmakla birlikte, Bitcoin’in fiyatının daha geniş bir faktör seti tarafından etkilendiğini anlamak da önemlidir. Özünde, Bitcoin’in değerini tek bir şirketin eylemleriyle ilişkilendirmek, gerçekte bir aşırılık olacaktır. Artan benimseme oranları, yatırımcı duyarlılığı ve makroekonomik koşullar gibi diğer önemli faktörler, Bitcoin’in değerleme sürecine önemli ölçüde katkıda bulunmaktadır.

Mevcut Piyasa Trendleri ve Bitcoin Fiyat Hareketi

Şu anda Bitcoin, yaklaşık 93,000 dolardan işlem görüyor ve yakın zamanda istenen 100,000 dolarlık eşikten geri çekildi. Mevcut fiyat hareketi, Bitcoin’in kritik destek seviyelerini vurguluyor; teknik göstergeler, Göreceli Güç Endeksi’nin (RSI) soğuduğunu göstererek, bu geri çekilmenin yoğun bir yükselişin ardından sağlıklı bir düzeltme parçası olduğunu düşündürüyor. Analistler, eğer 90,000 dolarlık destek seviyesi dayanamazsa, Bitcoin’in 87,000 ve 85,000 dolarlık daha düşük destek seviyelerini test edebileceğini öngörüyor.

Ticaret Hacminin Piyasa Duyarlılığı Üzerindeki Etkileri

İlginç bir şekilde, mevcut ticaret hacmindeki düşüş, yatırımcılar arasında biraz tereddüt işaret ediyor. Ancak, kritik destek seviyeleri korunduğu sürece Bitcoin’in performansı için olumlu bir görünüm devam ediyor. Schiff’in endişeleri gerçek bir temele sahip olabilir, ancak piyasanın merkezsiz doğası ve çeşitli talep kaynakları, doğrudan bir çöküş riskini azaltabilir. Bitcoin’in gelecekteki fiyat yönelimi, 95,000 dolarlık kilit eşik seviyesini aşmasını sağlamasına bağlı olabilir; bu, boğa duyarlılığının yeniden başlayabileceğine işaret edebilir.

Sonuç

Sonuç olarak, Peter Schiff, MicroStrategy’nin alımlarının durması konusunda geçerli endişeler dile getirirken, Bitcoin’in doğasındaki dayanıklılığın merkezsiz talep dinamiklerinde yattığını unutmamak gerekir. Piyasa, alım baskısı ve devam eden talep dengesiyle ayak uydurdukça, keskin bir düşüş beklentisinin fazla abartılmış olabileceği söylenebilir. Yatırımcılar, gelecekteki dalgalanmaları yönetmek için kritik seviyeleri ve piyasa göstergelerini izleyerek dikkatli olmalıdırlar.

• Binance’ın Thena (THE) listesini duyurması, piyasada benzersiz bir ilgiye yol açarak tokenın saatler içinde %500’den fazla değer kazanmasına sebep oldu.

• THE fiyatındaki artış, bu önemli borsa listelemesi sonrası artan likidite ve piyasa görünürlüğü ile ilgili yatırımcıların iyimserliğini yansıtıyor.

• “Listeleme, Thena’nın daha geniş bir kabul görmesi ve büyüme için kritik olan daha yüksek likidite sağlaması açısından önemli bir adım,” şeklinde ifade etti bir Binance sözcüsü.

Thena token (THE), Binance’ın işlem listesini açıkladıktan sonra %543.10 oranında yükselerek piyasa ilgisinin arttığını ve daha yüksek likidite potansiyelinin olduğunu gösteriyor.

Binance Listelemesi Sonrası Thena’nın Tarihi Yükselişi

Thena (THE), son zamanlarda dramatik bir fiyat artışı yaşadı ve %543.10 oranında bir yükselişle yaklaşık $1.35 seviyesine ulaştı.

Bu fiyat artışı, Binance’ın THE’yi 27 Kasım’da, saat 10:00 (UTC) itibarıyla resmi olarak listelemesiyle doğrudan ilişkilidir. İşlem, THE/BTC, THE/BNB ve THE/USDT gibi birden fazla paritede başladı. Duyuru, daha yüksek likidite ve artırılmış piyasa görünürlüğü potansiyeli nedeniyle işlemler arasında bir heyecan dalgası yarattı.

Fiyat Momentum ve Piyasa Değeri Analizleri

Binance listelemesinin etkisi, THE’nin piyasa değerinde %954.58 oranında bir artışla, 24 saat içinde yaklaşık $103.68 milyon seviyesine yükselmesiyle açıkça görülüyor. Aynı zamanda, işlem hacimleri %36674.80 artışla $56.19 milyon seviyesine ulaştı.

Piyasanın dip seviyesini $0.20 olarak gören THE, son zamanlarda $1.50 seviyesine yükselerek token’a olan talep ve yatırımcı ilgisinin arttığını gösteriyor. Dahası, token terminalindeki veriler, şu anda toplam 20.03k olan sahip sayısında önemli bir artış olduğunu ve Thena’nın benimsenme alanının genişlediğini ortaya koyuyor.

Artan momentum, THE’nin Göreceli Güç Endeksi (RSI)‘nin de yükseldiğini gösteriyor; şu anda 96.31 seviyesinde ve bu da önemli sayıda alıcının baskın durumda olduğunu ifade ediyor. Bu pozitif piyasa hissiyatı, şu anda 64.15 seviyesinde olan Artan Yönsel Hareket Endeksi (DMI) ile destekleniyor.

Ayrıca, Market Prophit tarafından yapılan duygu analizi, THE etrafında güçlü bir heyecan olduğunu ortaya koyuyor; duygu skoru 0.213 ve duygu yoğunluğu skoru 0.9419 olarak bildiriliyor. Bu, yatırımcı ilgisinin yüksek olduğunu ve Binance listelemesinin ardından fiyat artışlarının devam etmesi beklentisinin bulunduğunu gösteriyor.

Özetle, Binance listelemesi sayesinde Thena’nın likiditesinin artması ve piyasanın görünürlüğünün yükselmesiyle, token daha fazla kazanç sağlama potansiyeline sahip ve yakın gelecekte $1.60 direnç seviyesine odaklanabilir.

Sonuç

Thena ile ilgili son gelişmeler, Binance’daki listelemesi sonrası yatırımcılar için umut verici bir tablo çiziyor. Fiyat ve işlem hacminde önemli bir yükseliş, yanı sıra artan sahip sayısıyla birlikte, THE’nin gelecekte büyüme için iyi bir pozisyonda olduğunu gösteriyor. Bu artış, borsa listelemelerinin token performansını artırmadaki önemini vurguluyor; artan likidite ve yatırımcı ilgisi, daha yüksek değerlemelere yol açabilir.

• Glassnode’un en son verileri, Bitcoin uzun vadeli yatırımcılarının oldukça seçici olduğunu ve varlıklarını satmadan önce önemli bir piyasa geri çekilmesini beklediklerini gösteriyor.
• Bitcoin’in fiyatı $100,000 seviyelerine yaklaşmasına rağmen, uzun vadeli yatırımcıların büyük bir kısmı ihtiyatlı kalmaya devam ediyor; bu da deneyimli yatırımcılar arasında güçlü bir duygu olduğunu belirtiyor.
• Glassnode’a göre, “6 ay ile 1 yıl arasında varlık bulunduranların baskınlığı, satış baskısının büyük kısmının yeni yatırımcılardan geldiğini gösterirken, tecrübeli yatırımcıların daha yüksek fiyatlar için beklediğini gösteriyor.”

Glassnode’un analizi, kısa vadeli fiyat artışlarına rağmen Bitcoin uzun vadeli yatırımcılarının geri adım atmadığını ortaya koyuyor. Bu veriler, deneyimli yatırımcılar arasında ihtiyatlı bir yaklaşım olduğunu gösteriyor.

Bitcoin Uzun Vadeli Yatırımcıları Fiyat Dalgalanmalarına Rağmen Dayanıklı

Bitcoin (BTC) yeni rekor yüksekliklere yaklaşırken, uzun vadeli yatırımcılar dikkat çekici bir dayanıklılık gösteriyor. Analiz firması Glassnode, yatırımcı davranışlarındaki kritik trendleri ortaya koyuyor. Son veriler, spekülatörler ile tecrübeli yatırımcılar arasında önemli bir farklılık bulunduğunu gösteriyor; tecrübeli yatırımcılar, bir günde $2 milyardan fazla kâr elde etmelerine rağmen varlıklarını koruma eğilimindeler. Bu ihtiyatlı yaklaşım, deneyimli yatırımcılar arasında yaygın olan stratejik bir zihniyeti vurgularken, yeni katılımcılar arasında gözlemlenen daha dürtüsel davranışlarla karşıtlık oluşturuyor.

Uzun Vadeli Yatırımcılar Arasındaki Kâr Gerçekleştirme Trendleri

Glassnode’un “The Week Onchain” başlıklı son yayınında, farklı yatırımcı grupları arasındaki kâr alma davranışları detaylı bir şekilde inceleniyor. Özellikle, önemli kâr realizasyonlarının büyük ölçüde altı ay ile on iki ay arasında varlık bulunduran yatırımcılarla sınırlı olduğu ve toplam satış baskısının 35.3%‘ünü oluşturduğuna dikkat çekiliyor. Bu trend, yeni yatırımcıların son piyasa dinamiklerinden faydalandığını gösterirken, uzun vadeli pozisyonları olanların daha yüksek fiyatlar beklemeye daha yatkın olduğunu gösteriyor.

Bitcoin ETF’lerinin Piyasa Duygusu Üzerindeki Etkisi

Spot Bitcoin borsa yatırım fonlarının (ETF’ler) piyasaya girmesi, piyasa dinamiklerine katman ekledi. Son ticaret verileri, bu finansal araçların kısa vadeli piyasa dalgalanmalarına oldukça duyarlı olduğunu gösteriyor. Son iki işlem günü içerisinde, piyasa $550 milyonun üzerinde net çıkış kaydetti ve BTC, $99,000 civarındaki rekor yükseklikten $90,800 seviyelerine geriledi. Bu dalgalanma, son dönem yatırımcı davranışlarının sürdürülebilirliği hakkında soru işaretleri doğuruyor ve yeni sermaye akışları ile mevcut yatırımcıların satış baskısı arasındaki hassas dengeyi vurguluyor.

Kurumların İlgi ve Etkileri

Piyasa katılımcıları arasında, kuruluş yatırımcılar, özellikle ETF’lerin piyasaya sürülmesinden sonra Bitcoin alanlar, önemli bir rol oynuyor. Bu kuruluşlar, piyasa dalgalanmalarından yararlanmak için stratejik olarak konumlandırılmış durumdalar ve genellikle varlıklarını artırmak için en uygun koşulları bekliyorlar. Son veriler, MicroStrategy’nin hisse değerlerinde %35’lik keskin bir düşüş gösteriyor; bu düşüş, şirketin daha fazla Bitcoin alma taahhüdüne rağmen gerçekleşti. Bu durum, kurumsal yatırımcıların karşılaştığı baskıları ortaya koyuyor ve gelecekte stratejik yaklaşımlarda olası bir değişimi işaret ediyor.

Sonuç

Bitcoin’in fiyatı rekor yüksekliklerle oynamaya devam ederken, uzun vadeli yatırımcıların davranışları yeni katılımcılarla kıyaslandığında dikkat çekici bir zıtlık oluşturuyor. Deneyimli yatırımcılar büyük ölçüde ihtiyatlı ve sabırlı görünürken, daha uygun koşulların oluşmasını bekliyor gibi görünüyorlar. ETF faaliyetleri ile geleneksel piyasa dinamikleri arasındaki etkileşim, gelişen kripto para manzarasına dair incelikli bilgiler sunuyor. Bu trendlerin anlaşılması, yatırımcıların Bitcoin’in piyasa hareketlerinin karmaşıklıklarını anlamalarında hayati bir önem taşıyacak.

• Önümüzdeki birkaç gün, AVAX’ın fiyat hareketleri için kritik olabilir ve kripto para piyasasında olası hareketlere işaret edebilir.

• AVAX’ın uzun süreli düşüş trendinden çıkması, $45 direnç bölgesinin üzerine bir sıçrama potansiyelini vurguluyor.

• IntoTheBlock verilerine göre, aktif adresler %28.56 artarak iyimser ağ aktivitesi trendlerini güçlendiriyor.

Avalanche (AVAX) önemli bir sıçrama yaşıyor; zincir üstü veriler artan benimsemeyi gösteriyor, bu da destek seviyeleri ve piyasa duyarlılığını izlemeyi kritik hale getiriyor.

Destek ve direnç için izlemeniz gereken ana seviyeler

AVAX, 2022 ve 2023’ün başlarında devam eden uzun vadeli bir düşüş kanalından yeni bir çıkış yaptı. 2023 ortasında gerçekleşen bu kırılma, düşüş trendinden bir geri dönüşün sinyalini verdi ve AVAX’ı potansiyel bir yükseliş trendine konumlandırdı.

Kaynak: X

$38.57 seviyesi, geçmiş döngülerde önemli bir direnç olarak işlev gördü ancak şimdi destek olarak tekrar test ediliyor. Bu seviyenin korunması, yükselişin devamını doğrulayacak ve $45.42-$47.81 direnç bölgesini kırma konusunda üçüncü bir deneme için zemin hazırlayacak.

Bu arada, bu aralık Temmuz 2023 ve Şubat 2024’te fiyat sıçramalarını reddetti, bu da burayı izlenmesi gereken kritik bir alan haline getiriyor. Eğer fiyat bu bölgeyi aşarsa, bir sonraki hedef $65.00 olacaktır – güçlü alım momentumunun çekilebileceği önemli bir direnç seviyesi.

Ancak, $38.57 seviyesinde destek sağlanamazsa, AVAX, $32.66 seviyesindeki ikinci destek seviyesine gerileyebilir.

Zincir üstü faaliyetler artan benimsemeyi gösteriyor

Zincir üstü veriler, Avalanche ağı içindeki kullanıcı etkileşiminin arttığını yansıtıyor. IntoTheBlock verilerine göre, aktif adresler son yedi günde 60.46k’a yükselmiş olup, bu %28.56’lık bir artışı temsil ediyor.

Ayrıca, aynı dönemde 11.98k yeni adres oluşturuldu; bu da ekosistemdeki katılımın genişlediğini gösteriyor.

Kaynak: IntoTheBlock

Bu veriler, Avalanche’a olan ilginin arttığını vurguluyor ve bu durum son fiyat performansı ve ekosistem gelişmeleri ile bağlantılı olabilir. Aktivitedeki artış, genellikle sağlıklı bir ağ kullanımını işaret eder; market koşulları uygun kalırsa AVAX’ın yukarı yönlü hareketini sürdürebilme potansiyelini güçlendirir.

Avalanche’ın ekosistem verileri

Avalanche’ın merkeziyetsiz finans (DeFi) ekosisteminin de sürdürülen bir aktivite sergilediği görülüyor. DefiLlama’ya göre, ağın toplam kilitli değeri (TVL) $1.362 milyar seviyesine ulaşmıştı – son 24 saat içinde %8.22’lik bir düşüşe rağmen.

Avalanche’ın stablecoin piyasa değeri de $1.961 milyar seviyesindeydi, günlük ücretler ve gelir ise $92,555 olarak rapor edildi. Son olarak, son 24 saat içinde Avalanche ağı $499.98 milyon işlem hacmi işledi ve $7.81 milyon giriş kaydedildi – bu da zincir üzerindeki kullanımın istikrarlı olduğunu gösteriyor.

Bu veriler, artan aktif adreslerle birlikte, Avalanche’ın ekosisteminin kısa vadeli fiyat dalgalanmalarına rağmen sağlam kalmaya devam ettiğini gösteriyor. Birden fazla iyimser göstergenin harekete geçmesiyle birlikte, yatırımcıların AVAX’ın sonraki aşamasında bu ana seviyeleri ve zincir üstü aktiviteleri dikkatle izlemesi muhtemeldir.

Sonuç

AVAX bu kritik aşamaya yaklaşırken, yatırımcıların belirtilen destek ve direnç seviyeleri konusunda dikkatli olmaları gerekiyor. $38.57’deki desteğin korunması, sürdürülebilir bir yükseliş hareketi için hayati öneme sahipken, artan zincir üstü aktiviteler gelecekteki piyasa dinamikleri için olumlu bir işaret olarak değerlendiriliyor.

• Donald Trump yönetimi, kripto para piyasası için yeni bir düzenleyici çerçeveye yöneliyor; bu da Bitcoin ve Ethereum üzerindeki CFTC’nin rolünü arttırabilir.

• Bu stratejik hamle, SEC’in sıkı uygulama yaklaşımını azaltırken, kripto yeniliği için daha elverişli bir ortam yaratmayı amaçlıyor.

• Eski CFTC Başkanı Christopher Giancarlo, CFTC’nin etkin bir gözetim yapabilmesinin uygun finansmanla mümkün olduğunu belirterek, sektördeki düşünceleri yansıtıyor.

Trump yönetimi, Bitcoin ve Ethereum gibi kripto paralarda CFTC’nin rolünü artırmayı ve yeniliği teşvik ederken SEC’in uygulama yaklaşımını azaltmayı planlıyor.

Kripto Para Düzenlemesini Yeniden Düşünmek: CFTC Önde

Trump yönetiminin gündeme getirdiği bu girişim, kripto paraların düzenleyici ortamını yeniden tanımlamayı ve Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu (CFTC)’ni Bitcoin (BTC) ve Ethereum (ETH) spot piyasa denetleyicisi olarak konumlandırmayı hedefliyor. Toplam değeri yaklaşık 2.24 trilyon dolar olan bu iki kripto para, toplam kripto para piyasasının yaklaşık %70’ini elinde bulunduruyor ve bu nedenle özel düzenleyici gözetim gerektiriyor.

Bu yaklaşım, varlık sınıflandırmaları üzerinde geleneksel olarak yetki sahibi olan Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) ile bir değişim anlamına geliyor. CFTC’nin düzenleyici çerçevesi genellikle daha az yük getiriyor ve dijital varlık piyasalarındaki hızlı gelişmelere daha çevik bir şekilde yanıt verme imkanı tanıyor.

Eski CFTC Başkanı Christopher Giancarlo, “Kripto Baba” olarak anılan Giancarlo, bu değişimi destekleyerek, “Yeterli finansman ve doğru liderlik altında, CFTC, Donald Trump’ın başkanlık gününde dijital emtiaları düzenlemeye başlamak için hızlı bir şekilde harekete geçebilir,” ifadesinde bulundu ve bu sözler Fox Business‘ta yer aldı.

Düzenleyici Parçalanmayı Azaltmak

SEC ve CFTC arasındaki kripto para sınıflandırmasına dair devam eden tartışmalar, çoğunlukla parçalı bir düzenleyici ortamın ortaya çıkmasına neden oluyor. SEC, çoğu kripto parayı menkul kıymet olarak sınıflandırma eğilimindeyken, daha katı düzenlemeler getiriyor; CFTC ise Bitcoin ve Ethereum’u emtia olarak tanımlıyor ve bu da daha elverişli bir düzenleyici yaklaşım sunuyor.

Bu önerilen düzenleyici netlik, sektördeki karmaşayı azaltabilir; zira sektör sık sık çelişkili düzenleyici çerçeveler yüzünden büyük zorluklarla karşılaşabiliyor. Örneğin, CFTC Başkanı Rostin Behnam, Ethereum üzerinde yetki iddia ederek dijital varlık piyasalarıyla etkileşimde bulunma istekliliğini gösterdi. İş birliği, güç mücadelelerini azaltacak ve sektördeki katılımcılar için daha tutarlı yönergeler sunacaktır.

Yeni önerilen iki partili yasa tasarısı olan “BRIDGE Dijital Varlıklar Yasası,” SEC ve CFTC arasında işbirliğini teşvik eden bir çerçeve oluşturmayı hedefliyor. Tennessee’den Kongre Üyesi John Rose tarafından desteklenen bu yasada, özel sektör temsilcilerinden oluşan bir ortak danışma komitesinin oluşturulması öneriliyor.

Bu yasama yaklaşımı, SEC’in katı “yürütme yoluyla düzenleme” eleştirilerini ele alıyor; çünkü birçok kişi bu yaklaşımın yeniliği engellediğini ve yatırımları yurt dışına kaydırdığını savunuyor. Komitenin amacı, düzenleyici politikaları uyumlu hale getirerek, sektör ve hükümet ortaklıkları için elverişli bir ortam sağlamak olacaktır.

Önümüzdeki Zorluklar: CFTC Başarabilecek mi?

CFTC’nin liderliğinde bir düzenleyici çerçeve oluşturulması konusundaki coşkuya rağmen, ajansın genişleyen sorumluluklarını etkin bir şekilde yönetme kapasitesi hakkında önemli endişeler mevcut. CFTC, şu anda yalnızca 400 milyon dolar yıllık bir bütçe ile çalışıyor ve yaklaşık 700 çalışanı var; bu, SEC’in 2.4 milyar dolarlık bütçesi ve 5,300 çalışanı ile büyük bir zıtlık oluşturuyor.

Dijital ekonomideki daha derin CFTC katkısının etkileri üzerine, özellikle tarım sektörü gibi geleneksel CFTC paydaşları arasında bazı kaygılar var. Bu endişelerin yasama çerçeveleri içinde ele alınması, iki taraflı desteği toplamak ve yeni bir düzenleyici döneme geçişin sorunsuz olmasını sağlamak için kritik olacak.

Sonuç

Düzenleyici otorite değişikliği, Bitcoin ve Ethereum gibi kripto paraların nasıl yönetileceği konusunda önemli bir yenilik sunuyor. Önerilen değişiklikler, başarıyla uygulanması halinde, kripto işletmeleri için netlik sağlayabilir ve ABD pazarında büyümeyi teşvik edebilir. Tartışmalar gelişirken, paydaşların gelişmeleri yakından takip etmesi hayati önem taşıyacak ve herhangi bir yasama değişikliğinin dijital varlıkların evrilen manzarasıyla uyumlu olmasını sağlamalıdır.

• Arkansas’taki devam eden hukuki mücadelenin, kripto para düzenlemeleri etrafında önemli gerginlikleri öne çıkardığı görülüyor, özellikle de bu durumun yabancı yatırımcıları nasıl etkilediği ile ilgili.

• Son düzenleme, eyalet ve federal otoritelerin, kripto para madenciliği gibi yeni teknolojileri düzenlemedeki karmaşık ilişkilerini gözler önüne seriyor.

• Baş Yargıç Kristine Baker’ın belirttiği gibi, “bu tür yasama önlemleri, anayasal korumaları ihlal edebilir,” bu da eyalet yasalarının dikkatle incelenmesi gerekliliğini pekiştiriyor.

Bu makale, Arkansas yasalarının yabancı kripto madencilik firmalarına karşı aldığı durumu durduran bir federal kararı inceliyor ve bu durumun düzenleme ve yatırımcı hakları üzerindeki etkilerini vurguluyor.

Arkansas’ın Kripto Düzenlemelerinin Hukuki Sonuçları

Arkansas’ın 636. Yasası ve 174. Yasası‘nın uygulanması, yabancı kuruluşlara yönelik eyalet yasalarının anayasaya uygunluğunu tartışmalara açtı. Bu yasalar, esas olarak ulusal kökene dayalı olarak iş faaliyetlerini kısıtlamayı amaçlıyor ve bu durum, olası ayrımcılık hakkında soru işaretleri doğuruyor. Hakim Baker’ın son kararı, yargının böyle eyalet eylemlerini dengelemekteki rolünü gösteriyor.

Yeni Yasalar Etrafındaki Anayasal Endişeler

Söz konusu iki yasa, Eşit Koruma Maddesi çerçevesinde On Dördüncü Değişiklik altında eleştiriliyor, zira yasalar, bireyleri yalnızca ulusal kökenlerine dayanarak açıkça ayırıyor. Chen’in hukuk ekibi, bu yasaların Çin kökenli kişileri haksız yere hedef aldığını ve yasalar önünde eşitlik ilkelerine aykırı olduğunu savunuyor. Dijital varlık madenciliğinin artan önemi göz önüne alındığında, mahkeme kararları, eyaletlerin kripto alanında yasama yetkilerini belirleyen emsal niteliği taşıyabilir.

Kripto Para Madenciliği için Düzenleyici Ortam

Karar ayrıca, Amerika Birleşik Devletleri genelindeki kripto para madenciliği için düzenleyici ortamı da daha geniş bir şekilde aydınlatıyor. Farklı eyaletler çeşitli düzenlemeler getirirken, operatörlerin yenilikleri engelleyebilecek dağınık bir ortamda hareket etmeleri gerekiyor. Birçok sektör uzmanı, tek tip bir federal çerçevenin madencilerin karşılaştığı bazı zorlukları hafifletebileceğini ve coğrafi veya ulusal temellere dayalı ayrımcılığı önleyebileceğini öne sürüyor.

Geçici Tedbir Kararına Paydaşların Tepkileri

Geçici tedbir kararı, kripto para endüstrisindeki paydaşlardan bir dizi tepki topladı. Birçok madenci savunucusu, bu kararı olumsuz etkilere yol açabilecek düzenlemelere karşı önemli bir zafer olarak görürken, eyalet yetkilileri ise kendi önlemlerini ekonomik menfaatleri korumak için gerekli olarak savunuyor. Başsavcı Tim Griffin’in belirttiği gibi, “Yerel düzenlemelere uyumu sağlamak amacıyla tüm madencilik operasyonlarını araştırmaya kararlıyız.”

ABD’de Kripto Para Düzenlemesinin Geleceği

Bu dava ilerledikçe, ABD’deki kripto para düzenlemelerinin geleceği için daha geniş etkiler söz konusu. Yerel ve eyalet hükümetleri blockchain sektöründeki hızlı evrimi ele alırken, net ve tutarlı politikalara duyulan ihtiyaç giderek daha belirgin hale gelmektedir. Bu özel davanın sonucu, eyaletlerin kripto para madenciliğine genel yaklaşımını etkileyebilir ve muhtemelen kararın emsaline dayanarak yasama değişikliklerine veya reformlara yol açabilir.

Yatırımcı Güveni Üzerindeki Potansiyel Etki

Kripto düzenlemeleri etrafındaki devam eden hukuki tartışmalar yalnızca madenciler için değil, aynı zamanda bu alanı takip eden yatırımcılar için de kritik bir öneme sahip. Açık ve adil bir düzenleyici çerçeve, keyfi eyalet yasalarıyla ilgili riskleri azaltarak yatırımcı güvenini artırabilir. Analistler, şeffaf düzenlemelerin hem yerli hem de uluslararası yatırımlar için kripto sektöründe daha elverişli bir ortam yaratabileceğini öne sürüyor.

Sonuç

Yabancı kripto madencilik firmalarını hedef alan Arkansas yasalarının uygulanmasının durdurulması, kripto para düzenlemesi konusunda devam eden tartışmalarda önemli bir sayfayı işaret ediyor. Federal inceleme devam ederken, bu dava, gelişen kripto pazarında eyalet yasaları ve anayasal haklar arasındaki gelecekteki etkileşimi anlamak için önemli bir nokta olmaya devam ediyor. Önümüzdeki haftalar, her iki tarafın da argümantasyonlarını sunmaya hazırlanmasıyla kritik olacak ve bunun sonucunda sadece Chen’in operasyonlarının kaderi değil, aynı zamanda daha geniş düzenleyici ortam şekillenecek.

• Flashbots, Ethereum’un blok inşa sürecindeki merkeziyete karşı koymayı hedefleyen önemli bir girişim olan BuilderNet’i tanıttı. Bu, ağın bütünlüğü için kritik bir konudur.

• Birkaç operatör, Ethereum’un bloklarının %90’ından fazlasını kontrol ederken, Flashbots, daha geniş katılımı teşvik eden çeşitlendirilmiş bir blok inşa yaklaşımının gereğini vurguluyor.

• Flashbots’a göre, “BuilderNet, merkeziyetsiz bir geleceğin yolu” olarak tasarlanmıştır ve Ethereum’un sansür direncini artırmayı ve merkeziyetsizleşmeyi hızlandırmayı amaçlıyor.

Flashbots, Ethereum’daki blok inşa merkeziyetçiliğini karşı koymak için BuilderNet’i başlatarak, MEV işlemleri için çeşitli ve merkeziyetsiz bir ekosistemi desteklemeyi hedefliyor.

BuilderNet: Ethereum’da Merkeziyetsiz Blok İnşası için Yeni Bir Paradigma

Blok zinciri teknolojisi, ağları merkeziyetsizleştirme potansiyeli nedeniyle övülüyor; ancak Ethereum ekosistemi, blok üretiminde merkeziyetçilik ile ilgili zorluklarla karşı karşıyadır. Flashbots’un BuilderNet tanıtımı, bu kaygıları ele almayı amaçlayan kritik bir dönüm noktasını işaret ediyor. Bu platform, farklı operatörlerin ortaklaşa blok üretimini yönetmelerini sağlayan iş birliği temelli bir çerçeve öneriyor ve maksimum çıkarılabilir değer (MEV) işlemleri ile ilişkili merkeziyetçilik risklerini azaltmaya çalışıyor.

Ethereum’un Blok Üretimindeki Merkeziyetçilik Sorunlarını Anlamak

Ethereum’daki merkeziyetçilik, az sayıda blok inşaatçısının işlem blokları oluşturma sürecinde hakimiyet kurmasıyla öne çıkıyor. Bu yoğunlaşma, ağın sansüre karşı dayanıklılığı ve işlemlerin önceliklendirilmesinde oligopol etkileri konusunda kaygıları artırıyor. MEV faaliyetlerini derinlemesine inceleyen Flashbots, işlem sıralamasından elde edilen kârların – genellikle arbitraj ve ön alım gibi taktiklerle sömürülen – bu baskın inşaatçılar tarafından tekelleştirildiğini ortaya koyuyor.

BuilderNet’in Çoklu Operatör Sistemi: Merkeziyetsizliği Artırmak için Bir Çözüm

BuilderNet’in yenilikçi yaklaşımı, çeşitli blok inşaatçılarının eşit katılımını teşvik etmek için tasarlanmış bir çoklu operatör sistemi getiriyor. Bu yapı, blok inşa sürecine girişteki mevcut engelleri kaldırmayı hedefliyor ve böylece daha geniş bir katılımcı yelpazesini davet ederken, işlemlerin opaklığını artırarak hassas verileri koruyor. Ayrıca, güvenilir yürütme ortamlarının kullanımı ile BuilderNet, güvenlik ve performansı artırarak, başarılı bir blok zinciri girişimi için kritik önemli unsurları sağlıyor.

MEV Katılımcıları Arasında Güven ve Adalet Oluşturma

BuilderNet’in en önemli özelliklerinden biri, MEV araştırmacıları ve çözücüler için adil bir ortam yaratma taahhüdüdür. Platformun altyapısı, kullanıcı gizliliğini artıran ve MEV faaliyetlerinden elde edilen ekonomik faydaların daha adil dağıtımını teşvik eden şifreli işlem akışları sağlayacak. Bu stratejik yenilik, MEV’ye ilişkin etik kaygıları ele almanın yanı sıra, Ethereum’u merkeziyetsiz uygulamalar ve toplama çözümleri için daha sürdürülebilir bir seçenek haline getiriyor.

İleriye Giden Yol: Mevcut İnşaatçılar ile İş Birliği

Flashbots, BuilderNet’in başlangıçta mevcut merkezi blok inşaatçılarıyla birlikte çalışacağını belirten net bir plan ortaya koydu. Bu aşamalı geçiş, kesintileri en aza indirmeyi hedefliyor ve Ethereum ağında daha merkeziyetsiz bir mimariye doğru bir değişimi teşvik ediyor. Rekabet yerine iş birliğini teşvik ederek, BuilderNet sadece kâr odaklı amaçları değil, aynı zamanda daha büyük topluluğun çıkarlarını da gözeten bir kooperatif ekosistem yaratmayı amaçlıyor.

Sonuç

Flashbots’un BuilderNet’i başlatması, Ethereum ağının karşılaştığı merkeziyetçilik zorluklarını ele almak adına kritik bir adım temsil ediyor. İş birliğine dayalı blok inşa uygulamalarını teşvik ederek ve MEV katılımcılarının gizliliğini artırarak, BuilderNet’in Ethereum’un merkeziyetsizleşme görünümünü önemli ölçüde iyileştirme potansiyeli var. Bu girişim gelişmeye devam ettikçe, paydaşların etkilerini izlemesi ve platformun şeffaflık, güvenlik ve sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda evrim geçirmesini sağlaması kritik olacaktır.