The recent enactment of the GENIUS bill in the US, which prohibits yield-bearing stablecoins, is reshaping investor strategies and fueling interest in Ethereum-based decentralized finance (DeFi) platforms.
Son günlerde ABD’de yürürlüğe giren GENIUS yasası, faiz getiren stabil coinleri yasaklayarak yatırımcı stratejilerini yeniden şekillendiriyor ve Ethereum tabanlı merkeziyetsiz finans (DeFi) platformlarına olan ilgi artıyor.
This legislative move is expected to redirect capital flows from regulated stablecoins to alternative yield-generating crypto assets, particularly Ether (ETH) and DeFi applications, as investors seek passive income opportunities.
Bu yasama hamlesinin, düzenlenmiş stabil coinlerden alternatif getiri sağlayan kripto varlıklara, özellikle Ether (ETH) ve DeFi uygulamalarına, sermaye akışlarını yeniden yönlendirmesi bekleniyor. Yatırımcılar, pasif gelir fırsatları arayışında.
According to crypto analyst Nic Puckrin, “The removal of yield on stablecoins is great news for Ethereum-based DeFi as the main alternative for passive income generation,” highlighting a significant shift in the crypto investment landscape.
Kripto analisti Nic Puckrin’e göre, “Stabil coinlerdeki getirinin kaldırılması, Ethereum tabanlı DeFi için pasif gelir elde etmenin ana alternatifi olarak harika bir haber,” dedi ve kripto yatırım manzarasında önemli bir değişime dikkat çekti.
US GENIUS bill bans yield-bearing stablecoins, driving demand for Ethereum and DeFi as investors seek alternative yield sources amid regulatory changes.
ABD GENIUS yasası, faiz getiren stabil coinleri yasaklayarak, yatırımcıların düzenleyici değişiklikler karşısında alternatif getiri kaynakları arayışında Ethereum ve DeFi’ye olan talebi artırıyor.
Impact of the GENIUS Bill on Yield-Bearing Stablecoins and DeFi Growth
GENIUS yasasının Faiz Getiren Stabil Coinler ve DeFi Büyümesine Etkisi
The GENIUS bill, recently signed into law, explicitly bans yield-bearing stablecoins within the US regulatory framework. This prohibition eliminates a key feature that allowed stablecoin holders to earn interest through mechanisms such as staking and lending. As a result, investors—both retail and institutional—are compelled to explore other avenues for generating yield in the crypto ecosystem.
Yeni yürürlüğe giren GENIUS yasası, ABD düzenleme çerçevesinde faiz getiren stabil coinleri açıkça yasaklıyor. Bu yasak, stabil coin sahiplerinin staking ve borç verme gibi mekanizmalar aracılığıyla faiz kazanmasına olanak tanıyan önemli bir özelliği ortadan kaldırıyor. Sonuç olarak, hem perakende hem de kurumsal yatırımcılar, kripto ekosisteminde getiri üretmenin diğer yollarını keşfetmek zorunda kalıyor.
Ethereum’s DeFi ecosystem stands out as the primary beneficiary of this regulatory shift. DeFi platforms built on Ethereum offer diverse yield-generating opportunities, including liquidity provision, staking, and decentralized lending protocols. These alternatives not only provide passive income but also serve as a hedge against fiat currency inflation, which remains a pressing concern for investors amid ongoing monetary expansion.
Ethereum’un DeFi ekosistemi, bu düzenleyici kaymanın birincil yararlanıcısı olarak öne çıkıyor. Ethereum üzerinde inşa edilen DeFi platformları, likidite sağlama, staking ve merkeziyetsiz borç verme protokolleri gibi çeşitli getiri oluşturma fırsatları sunuyor. Bu alternatifler yalnızca pasif gelir sağlamakla kalmaz, aynı zamanda devam eden para genişlemesi karşısında yatırımcılar için fiat para birimi enflasyonuna karşı bir korunma aracı olarak işlev görüyor.
Financial institutions, in particular, face fiduciary pressures to generate returns on capital assets. With yield-bearing stablecoins off the table, these entities are increasingly likely to channel institutional capital into Ethereum-based DeFi products, potentially accelerating mainstream adoption and liquidity inflows into the sector.
Finansal kurumlar, özel olarak, sermaye varlıklarında getiriler oluşturma baskısıyla karşı karşıya. Faiz getiren stabil coinlerin gündemden kalkmasıyla, bu kuruluşların kurumsal sermayeyi Ethereum tabanlı DeFi ürünlerine yönlendirmesi, ana akım benimseme ve sektöre likidite akışını hızlandırabilir.
Regulatory Resistance and the Traditional Banking Sector’s Response
Düzenleyici Direniş ve Geleneksel Bankacılık Sektörünün Tepkisi
The prohibition on yield-bearing stablecoins stems from entrenched interests within the traditional banking industry, which views these financial innovations as a direct threat. US Senator Kirsten Gillibrand voiced concerns that yield-bearing stablecoins could undermine the banking sector by diverting deposits away from conventional banks, thereby reducing their capacity to issue loans and offer mortgages.
Faiz getiren stabil coinlerin yasaklanması, bu finansal yenilikleri doğrudan bir tehdit olarak gören geleneksel bankacılık sektöründeki köklü çıkar gruplarından kaynaklanıyor. ABD Senatörü Kirsten Gillibrand, faiz getiren stabil coinlerin mevduatları geleneksel bankalardan uzaklaştırabileceği ve böylece krediler verme ve ipotek sunma kapasitelerini azaltabileceği endişesini dile getirdi.
This perspective is echoed by some policymakers who argue that stablecoins offering interest could destabilize the existing financial system. However, critics like NYU professor Austin Campbell characterize such opposition as “cartel protection,” suggesting that the banking industry is resisting competition to preserve profit margins.
Bu bakış açısı, faiz sunan stabil coinlerin mevcut finansal sistemi istikrarsızlaştırabileceğini savunan bazı politika yapıcılar tarafından da dile getiriliyor. Ancak NYU profesörü Austin Campbell gibi eleştirmenler, bu tür bir karşıtlığı “kartel koruması” olarak nitelendiriyor ve bankacılık sektörünün kâr marjlarını korumak için rekabete karşı direndiğini öne sürüyor.
Tether co-founder Reeve Collins further emphasizes the inevitability of yield-bearing fiat tokens disrupting traditional stablecoins, noting that investors will naturally gravitate towards assets offering higher returns, assuming comparable stability.
Tether kurucu ortağı Reeve Collins, faiz getiren fiat tokenlerin geleneksel stabil coinleri etkisiz hale getirmesi olasılığını daha da vurguluyor ve yatırımcıların benzer bir istikrar sağlandığı takdirde daha yüksek getiriler sunan varlıklara doğal olarak yönleneceğini belirtiyor.
Ethereum’s Dominance in DeFi and the Future of Yield Generation
Ethereum’un DeFi’deki Egemenliği ve Gelecekteki Getiri Üretimi
Ethereum continues to dominate the decentralized finance landscape, accounting for the vast majority of total value locked (TVL) across DeFi protocols. This dominance positions Ethereum as the central hub for investors seeking yield outside of regulated stablecoins.
Ethereum, merkeziyetsiz finans alanında hâlâ egemenliğini sürdürüyor ve DeFi protokolleri genelinde toplam kilitli değerin (TVL) büyük bir çoğunluğuna sahip. Bu egemenlik, Ethereum’u düzenlenmiş stabil coinlerin dışındaki getiri arayışında olan yatırımcılar için merkezi bir merkez haline getiriyor.
With the GENIUS bill curtailing yield opportunities on US-regulated stablecoins, the demand for Ethereum-based DeFi solutions is poised to increase. This trend may catalyze further innovation and expansion within the Ethereum ecosystem, including the growth of Layer 2 solutions designed to enhance scalability and reduce transaction costs.
GENIUS yasası, ABD düzenlemelerine tabi stabil coinlerdeki getiri fırsatlarını kısıtladıkça, Ethereum tabanlı DeFi çözümlerine olan talep artmaya hazırlanıyor. Bu eğilim, Ethereum ekosisteminde ölçeklenebilirliği artırmak ve işlem maliyetlerini azaltmak amacıyla tasarlanmış Katman 2 çözümlerinin büyümesi de dahil olmak üzere daha fazla yeniliği ve genişlemeyi teşvik edebilir.
Moreover, institutional interest in staking and other yield-generating activities is growing, as evidenced by recent filings such as Nasdaq’s application to add staking for the BlackRock iShares ETH ETF. Such developments indicate a maturing market where traditional finance and decentralized protocols increasingly intersect.
Ayrıca, staking ve diğer getiri üreten faaliyetlere yönelik kurumsal ilginin arttığına dair gösterimler, Nasdaq’ın BlackRock iShares ETH ETF’si için staking eklemeye yönelik başvurusu gibi son dosyalarda belirtiliyor. Bu tür gelişmeler, geleneksel finans ile merkeziyetsiz protokollerin giderek kesiştiği olgunlaşan bir piyasa işaret ediyor.
Conclusion
Sonuç
The GENIUS bill’s ban on yield-bearing stablecoins marks a pivotal moment in the US crypto regulatory landscape, effectively steering investors toward Ethereum-based DeFi platforms for yield generation. While this shift challenges traditional banking models, it simultaneously fosters growth and innovation within the decentralized finance sector. As institutional and retail participants adapt, Ethereum’s role as the primary venue for passive income in crypto is likely to strengthen, shaping the future trajectory of digital asset investment strategies.
GENIUS yasasının faiz getiren stabil coinleri yasaklaması, ABD kripto düzenleme manzarasında kritik bir anı işaret ediyor ve yatırımcıları getiri üretimi için Ethereum tabanlı DeFi platformlarına yönlendiriyor. Bu kayma, geleneksel bankacılık modellerini zorlayarak merkeziyetsiz finans sektöründe büyüme ve yeniliği teşvik ediyor. Kurumsal ve perakende katılımcılar uyum sağlarken, Ethereum’un kripto dünyasında pasif gelir elde etmenin birincil mekanı olarak rolünün güçlenmesi muhtemel ve bu durum dijital varlık yatırım stratejilerinin gelecekteki yönünü şekillendirecek.
Don’t forget to enable notifications for our Twitter account and Telegram channel to stay informed about the latest cryptocurrency news.
En son kripto para haberlerinden haberdar olmak için Twitter hesabımızı ve Telegram kanalımızı takip etmeyi unutmayın.