-
BlackRock’ın tokenleştirilmiş USD Kurumsal Dijital Likidite Fonu (BUIDL) genişlemesi, finans alanında blockchain teknolojisinin benimsenmesi için önemli bir adımı temsil ediyor.
-
Önceden yalnızca Ethereum ağıyla sınırlı olan bu fon, artık ek blockchain platformlarından faydalanarak yatırımcılar için erişim ve operasyonel verimliliği artırmayı hedefliyor.
-
Securitize CEO’su Carlos Domingo, “Bu yeni zincirlerle, daha fazla yatırımcının mevcut teknolojiyi kullanarak verimliliği artırmak isteyeceğini göreceğiz.” dedi.
BlackRock, BUIDL adındaki tokenleştirilmiş para piyasası fonunu birden fazla blockchain ağına genişleterek erişilebilirliği ve operasyonel verimliliği artırıyor.
BlackRock’ın Blockchain Ağı Üzerinde Tokenleştirilmiş Fonlar ile Stratejik Hamlesi
Varlık yönetimi devi BlackRock, birkaç yeni ağ olan Aptos, Arbitrum, Avalanche (AVAX), Optimism ve Polygon’a tokenleştirilmiş para piyasası fonu USD Kurumsal Dijital Likidite Fonu (BUIDL)’yi genişleterek blockchain dünyasına cesur bir adım atıyor. 13 Kasım’da duyurulan bu genişleme, fonun başlangıçta yalnızca Ethereum blockchain’de piyasaya sürüldüğünü düşündüğümüzde önemli bir değişimi temsil ediyor.
Bu hamle, tokenleştirilmiş gerçek dünya varlıkları (RWAs) pazarına ulaşmayı hedeflerken, özellikle ABD Hazine tahvilleri (T-Bills)‘nden elde edilen düşük riskli getiri talebinin artışını dikkate alıyor. Securitize tarafından tokenleştirilen fon, esas olarak kısa vadeli T-Bills ve benzeri düşük riskli menkul kıymetlere yatırım yaparak riskten kaçınan yatırımcılar için cazip bir seçenek sunuyor.
Blockchain Genişlemesinin Yatırım Fırsatlarına Etkisi
RWA.xyz‘dan gelen en son verilere göre, tokenleştirilmiş ABD hazine borçları 13 Kasım itibarıyla toplamda yaklaşık 2.3 milyar dolarlık değer taşımaktadır. Bu durum, BUIDL’ı yönetim altındaki varlıklar (AUM) açısından en büyük tokenleştirilmiş hazine fonu haline getiriyor ve Franklin OnChain ABD Hükümeti Para Fonu (FOBXX) gibi rakiplerine göre güçlü bir farkla önde bulunuyor; FOBXX’ın AUM’u yaklaşık 510 milyon dolardır.
BlackRock, BUIDL’ın birden fazla zincir üzerinde başlatılmasının, onu önde gelen blockchain tabanlı finansal ürünler ve altyapılarla entegre etme olanağı sağlayacağını vurguladı. Firma, “Her yeni blockchain, uygulama ve kullanıcı ekosisteminin BUIDL ile yerel olarak etkileşim kurmasına olanak tanır.” diyerek zincir üzerindeki getiri, esnek saklama ve anlık transfer gibi özelliklerin önemine dikkat çekti.
Geniş Pazar Trendleri: Tokenleştirilmiş Gerçek Dünya Varlıkları
T-Bills, gayrimenkul ve sanat eserlerini içeren tokenleştirilmiş RWAs piyasası, Colin Butler’ın belirttiği gibi, 30 trilyon dolarlık heyecan verici bir fırsat sunuyor. Bu yeni ortamın, Hazine ticaretinde likiditeyi artıracak ve operasyonel pürüzleri azaltarak daha fazla kurumsal yatırımcının kripto para alanına girmesini teşvik etmesi bekleniyor.
ABD Hazine Bakanlığı’nın yakın tarihli raporu, dağıtık defter teknolojisi (DLT) ve akıllı sözleşmelerin önemini vurgulayarak, bunların Hazine pazarında şeffaflığı ve operasyonel verimliliği artırabileceğini öne sürdü. Bu teknolojiler, belirsizliği azaltarak ticaret faaliyetlerine anlık bakış imkanları sunuyor ve hem düzenleyicileri hem de yatırımcıları cezbetmektedir.
Pazardaki Yeni Rakipler ve İş Birliği Çabaları
BlackRock’ın çabalarının yanı sıra, diğer varlık yöneticileri de tokenizasyon alanında adımlar atıyor. Örneğin, Franklin Templeton, Coinbase’in Base katman-2 ağı üzerinde tokenleştirilmiş para fonunu piyasaya sürdüğünü duyurdu; bu da büyük finansal kuruluşlar arasında artan bir trendin yansımasıdır.
Ayrıca, Libeara ve FundBridge Capital gibi firmalar, Avalanche ağı üzerinde tokenleştirilmiş bir T-Bill fonu tanıtmayı planlıyor. Bu girişimler, geleneksel varlıkların daha iyi erişilebilirlik ve likidite sağlamak amacıyla dijitalleştirilmesine yönelik sağlam bir rekabet ortamını göstermektedir.
Sonuç
BlackRock’ın BUIDL fonunun birden fazla blockchain ağına genişlemesi, geleneksel finans ile yenilikçi blockchain teknolojilerinin entegrasyonu için belirleyici bir anı simgeliyor. Daha fazla varlık yöneticisi tokenizasyonu benimserken, RWAs’da yatırım fırsatları için manzaranın evrilmesi olasıdır; bu da yatırımcılara düşük riskli getiriler elde etme yolları sunarken piyasayı daha verimli hale getirebilir. Gelişen teknoloji ve artan kurumsal ilgi, varlık yönetiminin geleceğini yeniden tanımlamak adına uyumlu bir şekilde hareket ediyor.