-
Bitcoin’in (BTC) fiyatı kritik destek seviyelerine yaklaşırken, analistler kripto paranın “taban fiyatının” 40,000 doların üzerinde dengelenebileceğini vurguluyor.
-
ARK Invest’in son raporuna göre, Bitcoin’in toplam maliyet temeli tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı ve bu durum yatırımcı güveninin piyasa dalgalanmalarına rağmen artış gösterdiğini yansıtıyor.
-
Blockstream’ın kurucu ortağı Adam Back, Bitcoin’in potansiyel destek seviyelerini tanımlamada 200 haftalık hareketli ortalamanın önemini vurguladı ve bunun Bitcoin’in değerinin doğru bir yansıması olduğunu belirtti.
Bu makale, Bitcoin’in taban fiyatını son piyasa trendleri ve önemli ekonomik göstergelerle ilişkilendirerek önde gelen uzmanların görüşlerini vurgulamaktadır.
Bitcoin’in Yükselen Maliyet Temelini Anlamak
Bitcoin’in toplam maliyet temelindeki son yükseliş, 2024’ün sonunda etkileyici bir 40,980 dolar seviyesine ulaşarak hem kurumsal hem de perakende yatırımcıların dikkatini çekti. Bu aşama, yıllık %86’lık bir artışı temsil ediyor ve BTC varlıklarının genel değerinin arttığını gösteriyor. Maliyet temeli kavramı, yatırımcıların ödediği ortalama alış fiyatını ifade etmesinin yanı sıra Bitcoin’in uzun vadeli gerçek değerini ölçmek için de önemlidir. Birçok kişi, bu yükselen maliyet temelini potansiyel bir destek alanı olarak görerek, gelecekteki piyasa düzeltmelerine karşı dayanıklılık sunabileceğini düşünüyor.
Sektör Uzmanlarından Görüşler
Kripto alanındaki dikkat çekici isimler, Adam Back gibi, 40,000 dolarlık psikolojik eşiğin geçildiğini kritik bir kilometre taşı olarak nitelendiriyor. Back, “200 haftalık hareketli ortalamadaki bu değişim, Bitcoin fiyatlarında bir stabilizasyon tabanı olduğunu gösteriyor ve yatırımcıların bu seviyelerden alım yapmayı yeniden değerlendirmeleri gerektiğini öneriyor.” şeklinde belirtti. Analistler, bu hareketli ortalamayı kripto alanındaki genel momentumun belirlenmesinde hayati bir araç olarak görerek, kısa vadeli fiyat dalgalanmalarını etkili bir şekilde süzüyorlar.
Ekonomik Göstergelerin Önemi
Bitcoin’in kısa vadeli fiyat hareketleri, özellikle ABD Tüketici Fiyat Endeksi (CPI) gibi makroekonomik faktörlerden önemli ölçüde etkilenmektedir. Nexo’dan Iliya Kalchev gibi analistler, piyasanın bu tür verilere vereceği tepkilerin kritik olduğunu vurguluyor. Beklentilerin üzerinde bir CPI’nin, merkez bankalarının faiz oranı politikalarına yeniden odaklanılmasına neden olabileceğini ve bunun Bitcoin fiyatında dalgalanmalara yol açabileceğini belirtiyorlar.
Bitcoin Fiyatını Etkileyen Küresel Ekonomik Bağlam
Bu ekonomik değerlendirmelerin ortasında, yatırımcılar ayrıca Japonya’nın Ocak PPI’si ve çeşitli Avrupa enflasyon verileri gibi uluslararası verilere de göz atıyor. Bu göstergeler, daha geniş ekonomik sağlık ve istikrar bağlamında önemli olup, Bitcoin’in enflasyona karşı bir koruma ve volatil bir varlık olarak çekiciliğini ciddi şekilde etkileyen unsurlar olarak öne çıkıyor. Kalchev, “Piyasanın hem yükseliş potansiyeli hem de volatilite ile şekilleneceği bir haftaya hazırlanıyoruz,” diyerek mevcut piyasa hissiyatındaki belirsizliği vurguladı.
Piyasa Dalgalanmaları Arasında Bitcoin’in Dayanıklılığı
Önemli bir satış baskısına rağmen, Bitcoin olağanüstü bir dayanıklılık göstererek, Şubat ayı başı itibarıyla 95,000 dolar seviyesinin üzerinde kalmayı başardı. Bu istikrar, ticaret savaşları gibi küresel piyasalara etki eden jeopolitik gerilimler bağlamında dikkat çekici, bu durum tarihsel olarak kripto para fiyatlarında artan volatiliteye yol açmıştır. Birçok yatırımcı, ekonomik baskıların varlık değerlerinde ani değişimlere yol açabileceğinin farkında olarak dikkatli kalıyor.
Sonuç
Özetle, Bitcoin’in son fiyat hareketleri ve yükselen maliyet temeli, ekonomik belirsizlikler arasında başarılı olma potansiyeline sahip sağlam bir temel oluşturduğunu göstermektedir. Kritik göstergeler, 40,000 dolar civarında bir destek aralığına işaret ederken, yatırımcıların yaklaşan CPI verileri ve diğer küresel ekonomik verileri gözlemlemeleri önemlidir. Kripto piyasasında yer alanlar, yatırım kararlarını alırken temel analiz ve makroekonomik faktörleri entegre eden stratejik bir yaklaşımdan fayda sağlayabilirler.