29 Kasım 2024 14:14

Biden Yönetimi’nin Kripto Dünyası Üzerindeki Potansiyel ‘Kitle Bankasızlaştırma’ Etkileri ve Bitcoin’in Geleceği

Paylaş

  • Coinbase’in Brian Armstrong’u ve Elon Musk, Biden yönetiminin teknoloji ve kripto sektörlerine karşı bir “kitle debankingi” kampanyası başlattığını iddia ediyor.

  • Armstrong, bu düzenleyici baskıları Demokrat Parti’nin seçim kayıplarıyla ilişkilendiriyor ve partinin Senatör Warren’dan uzaklaşması gerektiğini vurguluyor.

  • Custodia Bank’ın CEO’su Caitlin Long, düzenleyici aşırılıklardan kaynaklanan devam eden hukuki çatışmalara dikkat çekiyor ve önemli dava süreçlerinin 2025’te başlayacağını belirtiyor.

Bu makale, teknoloji ve kripto sektörlerine yönelik “kitle debankingi” iddialarını inceliyor. Anahtar isimlerin tepkileri ve ABD politikaları üzerindeki etkilerini vurguluyor.

Kripto Liderlerinden Biden Yönetimine Sert Eleştiri

X (eski adıyla Twitter) üzerinde bir paylaşımda Brian Armstrong, debankingi olaylarını “etik dışı ve Amerikan değerlerine aykırı” olarak tanımlayarak, bunların arkasında Elizabeth Warren ve Gary Gensler gibi siyasi figürlerin bulunduğunu belirtti. Armstrong, bu isimleri, yeni gelişen kripto para endüstrisini “kanunsuz bir şekilde yok etme” çabalarının parçası olarak nitelendiriyor.

Armstrong, bu tür eylemlerin Demokrat Parti’nin son seçimlerdeki kayıplarında önemli bir rol oynayabileceğini öne sürüyor. Parti için bir toparlanma şansı olduğunu ifade eden Armstrong, Warren ile olan bağlarını koparmaları gerektiğini düşünüyor; zira onun partinin geleceğine zarar verdiğini savunuyor.

Armstrong, bu iddiaları açığa çıkarmak için Bilgi Edinme Hakkı Yasası (FOIA) talepleriyle bir kampanya başlattı ve bu faaliyetlerin hukuki ihlalleri gündeme getirebileceğini vurguladı.

“Hala FOIA talepleri aracılığıyla belgeler topluyoruz, umarım kimlerin bu işe karıştığı ve kanunları çiğneyip çiğnemediği konusunda net bir resim ortaya çıkacaktır. Warren ve Gensler, tüm endüstrimizi kanunsuz bir şekilde yok etmeye çalıştılar ve bu, Demokratların seçim kaybetmesinde büyük bir faktördü,” dedi Armstrong.

Bu yorumlar, yenilik ve ifade özgürlüğünü savunan Elon Musk tarafından da desteklendi. Musk, bu konulara ışık tutmak için Andreessen Horowitz’in kurucu ortağı Marc Andreessen ile yaptığı son röportaja atıfta bulundu.

Musk, “30 teknoloji kurucusunun gizlice debanked edildiğini biliyor muydunuz?” diyerek, Andreessen’in bankacılık hizmetlerinin geri çekilmesi konusunda yaptığı suçlamaları gündeme getirdi.

Röportajda Andreessen, 30 teknoloji kurucusunun “gizli debankingi” yaşadığını, bunu “sessiz hükümet gücü” olarak nitelendirerek, bu durumun teknoloji ve kripto ekosisteminin özgürlüğü ve girişimcilik ruhu üzerindeki ciddi sonuçlarını ortaya koydu.

Custodia Bank’ın Caitlin Long’dan Eleştiriler

Caitlin Long, Custodia Bank’ın kurucusu ve CEO’su olarak, sistematik debanking ile ilgili kendi deneyimlerini paylaşarak eleştirilere katıldı. Kripto para dostu bir banka olan Custodia, birçok düzenleyici engelle karşılaştı ve bu da, Federal Rezerv’in kuruma ana hesap açma konusundaki gecikmesine bağlı olarak gerçekleşen işten çıkarmalara yol açtı.

Long, Federal Rezerv’e karşı devam eden davalarında bu düzenleyici engellerle yüzleşmeyi hedefliyor ve sözlü duruşmaların 21 Ocak 2025’te başlayacağını, bu tarihin yeni yönetimin yemin töreniyle çakıştığını belirtiyor.

“Evet, defalarca debanked olduk (Custodia Bank için). Federal Rezerv’e karşı bekleyen davamıza dikkat edin. Sözlü duruşma 21 Ocak’ta (İnaugürasyon Günü’nden bir gün sonra) yapılacak,” diyen Long, düzenleyici eylemlerin kişisel etkisini vurguladı.

Bu iddiaların daha geniş etkileri, kripto sektoründeki düzenleyici aşırılık konusundaki artan endişelere odaklanıyor. Warren ve Gensler, birçok kripto şirketine karşı çeşitli yaptırım eylemleri yürütmekte ve bu durum, yeniliği engelleyici bir tutum sergiledikleri ile eleştiriliyor.

Custodia Bank’ın ve Consensys gibi diğerlerinin durumu, kripto dostu finansal kurumların şu anda karşılaştığı büyük zorlukları gösteriyor. Bu iddiaların sonuçları, teknoloji yenilikçileri ile ABD’li politika yapıcılar arasındaki dinamikleri köklü bir şekilde değiştirebilir.

Armstrong’ın bu eylemlerin Demokratların seçim performansı üzerindeki etkisini belirtmesi, teknoloji ve kripto topluluklarından uzaklaşmanın potansiyel siyasi risklerini vurguluyor. Long’un davası, düzenleyici eylemlerle ilgili kritik emsal teşkil edebilir ve ortaya çıkan teknolojilerle düzenleyici etkileşimlerin geleceğini şekillendirebilir.

Sonuç

Bu gelişen hikaye, sadece kripto para sektörünün kritik bir dönemine işaret etmekle kalmıyor, aynı zamanda ABD’deki teknoloji, düzenleme ve siyasi hesap verebilirlik arasındaki daha geniş gerilimleri de yansıtıyor. Önümüzdeki aylar, bu konuların nasıl ele alınacağını belirlemek için kritik olacak; hem mahkemelerde hem de siyasi arenalarda. Kripto düzenlemesinin geleceği üzerindeki mücadele yoğunlaşırken, sektör liderleri ve politika yapıcıların, gerekli düzenlemelere uyum sağlarken yeniliği teşvik etmeye odaklanarak bu zorlukları aşmaları gerekecek.

En son kripto para haberleri hakkında bilgilendirilmek için Twitter hesabımız ve Telegram kanalımız için bildirimleri açmayı unutmayın.
Coin Otağ
Coin Otağhttps://coinotag.com/
Hızlı, güvenilir, son dakika bitcoin ve kripto para haberleri! Yatırım tavsiyesi değildir.

Daha Fazlasını Oku

Son Haberler