-
Ripple CEO’su Brad Garlinghouse, kurumsal ve perakende yatırımcılardan gelen artan talep ile birlikte bir XRP ETF’sinin yalnızca mümkün değil, aynı zamanda kaçınılmaz olduğunu öngörüyor.
-
Şu anda, Bitwise ve Canary Capital adlı iki firma, XRP ETF’leri başlatmak için başvuruda bulundu ve SEC’ten gelecek kararları bekliyorlar. Bu süreç, devam eden hukuki anlaşmazlıklarla iç içe geçmiş durumda.
-
Garlinghouse, son Bloomberg röportajında, kripto alanındaki ETF’lerin popülaritesinin XRP ETF onayının ufukta olduğuna işaret ettiğini vurguladı; bu, onay süreçlerinin 2025 ortasına kadar sürebileceği hukuki zorluklara rağmen gerçekleşiyor.
Bu makale, Ripple CEO’su Brad Garlinghouse’un kurumsal talep ve devam eden SEC hukuki mücadeleleri ışığında XRP ETF’sinin kaçınılmazlığını ele alıyor.
XRP ETF: Kripto Pazarında Gelecek Finansal Araç
Ripple’ın XRP’si, yakında diğer kripto paralara katılarak bir ETF haline gelebilir. Bu adım, yatırımcıların dijital varlıklara doğrudan satın almadan maruz kalmalarını sağlayarak erişimlerini genişletebilir. XRP’nin geleneksel finansal piyasalara entegrasyonu, kripto paraların genel yatırımcılar tarafından nasıl algılandığını ve kullanıldığını önemli ölçüde değiştirebilir.
Kripto ETF’lere Artan Kurumsal Talep
Garlinghouse’un bu görüşü, özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde Bitcoin ETF’lerinin yakın zamanda onaylanmasının ardından, kripto ETF’lerine olan talepteki belirgin artışla örtüşmektedir. Bu onay, önemli sermaye akışları yaratmış; tarihin en hızlı büyüyen ETF’si olarak 17 milyar dolar rapor edilerek, hem kurumsal hem de perakende yatırımcılar arasında güçlü bir ilgi gösterilmiştir. SoSoValue, kripto ürünlerine olan büyük yatırımcı güvenini yansıtan yaklaşık 21.34 milyar dolarlık bir toplam net akış bildirmiştir.
Mevcut XRP ETF Başvuruları ve SEC Zorlukları
XRP ETF’ye olan ilgi arttıkça, önde gelen iki firma olan Bitwise ve Canary Capital, başvurularını SEC’e sunarak düzenleyici ortamı aşmaya çalışıyor. Bitwise’ın ETF başvurusundaki son yeniden yapılandırması, XRP’nin menkul kıymet olarak sınıflandırılması etrafındaki devam eden tartışmalar ışığında uyum ve yatırımcı koruma konusundaki kararlılığını vurguluyor.
XRP’nin Hukuki Durumu ve Etkileri
XRP’nin menkul kıymet olarak sınıflandırılmaması meselesi, yalnızca Ripple’ın operasyonlarını etkilemekle kalmayıp aynı zamanda ETF’sinin potansiyel lansmanını da etkileyen temel bir konudur. Temmuz 2025’e kadar sürmesi beklenen hukuki zorluklar, SEC’in ETF onaylarına ilişkin tartışmalarında kritik bir rol oynayacaktır. Eğer XRP nihayetinde menkul kıymet olarak sınıflandırılmazsa, ETF için yol çok daha pürüzsüz hale gelebilir. Aksi takdirde, olumsuz bir karar Ripple ve ESG girişimleri için önemli zorluklar oluşturacaktır.
Ripple’ın Faaliyetleri ve Politik Katkıları
Tüm bu gelişmeler arasında, Ripple’ın kurucu ortağı Chris Larsen, son siyasi katkılarıyla dikkat çekti; Kamala Harris’in kampanyasına 10 milyon dolar değerinde XRP bağışladıktan sonra daha önceki 1 milyon dolar değerindeki bağışını da eklemiş oldu. Bu katkılar, Garlinghouse ve Larsen’in desteklediği daha kripto dostu bir düzenleyici ortam oluşturmaya yönelik bir çaba olarak değerlendirilebilir. Ancak hukuki uzmanlar, bu tür bağışların arkasındaki motivasyonlar konusunda şüphelerini dile getiriyor ve bunu XRP’nin durumu ile ilgili düzenleyici otoritelerin yaptığı açıklamalarla çelişki olarak öne sürüyorlar.
Sonuç
XRP ETF’sinin potansiyel onayı, finans dünyasında ilgi çekmeye başlayan bir konu ve eğer gerçekleşirse, yatırımcıların kripto paralarla etkileşim biçimlerini yeniden tanımlayabilir. Durum gelişirken, SEC’in kripto varlıkların kurumsal kabulünü artırabilecek kararlara hazırlık yaptığı bir süreçte, gözler üzerindedir. Yatırımcılar için bu durum, XRP ve benzeri dijital varlıklar etrafındaki hukuki ve düzenleyici durumu takip etmenin önemini pekiştiriyor.