- Eski ABD Başkanı Donald Trump, önceki üç sürümünün büyük başarısının ardından dördüncü NFT koleksiyonunu duyurdu.
- Trump, yakın bir Bloomberg Businessweek röportajında, olağanüstü talep nedeniyle bir koleksiyon daha çıkardığını belirterek alıcılar arasında inanılmaz bir ruh olduğunu vurguladı.
- Trump, kripto para konusundaki tutumunu değiştirdi ve ABD’nin liderliği alması gerektiğini, aksi takdirde Çin’in bu pazara hakim olabileceğini belirtti.
Trump’ın dördüncü NFT koleksiyon planları, dijital varlıklarına olan sürekli talebi ve kripto para endüstrisine olan ilgisinin evrimini yansıtıyor.
Trump, Üçüncü Satış Zaferlerinden Sonra Dördüncü NFT Koleksiyonunu Duyurdu
Eski başkan Donald Trump, dördüncü NFT koleksiyonunun yakında çıkacağını doğruladı. Bu duyuru, ilk üç koleksiyonunun tek bir günde büyük başarıyla satılmasının ardından geldi. Bloomberg Businessweek’e konuşan Trump, piyasadan gelen coşkulu tepkilere dikkat çekti ve insanların daha fazlasını istediklerini, inanılmaz bir ruhla harekete geçtiklerini söyledi.
Önceki NFT Koleksiyonlarının Başarı Öyküleri
Trump’ın NFT dünyasına yolculuğu, Aralık 2022’de “Trump dijital ticaret kartları” ile başladı. Bu dijital varlıklar kısa sürede piyasada ilgi gördü ve yaklaşık 648 Ethereum (ETH), o dönemki değeriyle yaklaşık 785.000 dolar gelir elde etti. O zamandan beri her bir koleksiyon hızla satıldı ve Trump başka bir koleksiyon çıkarmayı düşünmeye başladı. Ancak, piyasa dinamiklerinin değişebileceğini ve gelecekteki başarılı girişimlerin bu duruma bağlı olduğunu kabul etti.
Trump’ın Kripto Para Konusundaki Gelişen Perspektifi
Trump’ın kripto para sektörüne ilgisi belirgin bir şekilde gelişti. Bloomberg Businessweek röportajında, çeşitli bağış kampanyalarında kripto endüstrisindeki kilit kişilerle yaptığı görüşmelerin bakış açısını genişlettiğini söyledi. Önceki şüpheciliğine rağmen, şimdi bu endüstrinin potansiyelini daha olumlu görüyor.
Kripto Pazarında Çin’in Potansiyel Hakimiyeti
Trump, kripto alanındaki uluslararası rekabet konusunda uyarılarda bulundu. ABD’nin kripto para konusunda liderliği almaması durumunda Çin’in bu pazara hakim olabileceğini söyledi. Trump’ın endişeleri, ABD’nin global rakiplerine karşı teknolojik ve finansal üstünlüğünü koruma konusundaki stratejik önemini vurguluyor.
Geleneksel Bankacılık Yöneticilerindeki Değişim
Eski başkan, geleneksel bankacılık yöneticilerinin kripto paralara yönelik değişen tutumlarına da dikkat çekti. JP Morgan CEO’su Jamie Dimon’ın başlangıçta oldukça olumsuz olan kripto para konusundaki duruşunun son zamanlarda yumuşadığını belirtti. Bu değişim, finansal sektörde genişleyen bir kabul trendi ile uyumlu.
Kripto Endüstrisinden Gelen Destek
Trump’ın kampanyası, kripto endüstrisinin önde gelen isimlerinden önemli ölçüde destek aldı. Bu isimler arasında Kraken kurucu ortağı Jesse Powell ve Gemini kurucuları Tyler ve Cameron Winklevoss bulunuyor. Bu kilit oyuncular, Trump’ın yeniden seçilme çabalarına çeşitli süper PAC’ler aracılığıyla önemli fonlar yönlendirdi.
Trump’ın Kampanyasında Kripto Bağışların Entegrasyonu
Dijital para trendini benimseyen Trump’ın kampanyası, bu yılın başlarında kripto bağışları kabul etmeye başladı. Federal Seçim Komisyonu’ndan (FEC) alınan verilere göre, Trump’ın kampanyasının geçen çeyrekte topladığı yaklaşık 331 milyon doların yaklaşık 3 milyon doları kripto parayla toplandı. Bu hamle, kampanyanın modern finansal teknolojileri entegre etme konusundaki stratejik dönüşümünü vurguluyor.
Kripto Taraftarı Yardımcı Aday Duyurusu
Trump kısa bir süre önce kripto para dostu yasaları savunmasıyla tanınan pro-Bitcoin Senatör J.D. Vance’i (R-Ohio) yardımcı adayı olarak açıkladı. Vance’in katılımı, kampanyanın finansal sistemlerde kripto paraların daha geniş kabulünü teşvik etme konusundaki bağlılığını pekiştiriyor.
Sonuç
Trump’ın NFT girişimleri ve kripto paraya yönelik değişen tutumu, dijital varlıkların ana akım finans ve politik alanlarda daha geniş kabulünü yansıtıyor. Dördüncü NFT koleksiyonunu duyurması ve kampanya stratejisine kripto parayı entegre etmesi, Trump’ı yenilik ve geleneksel siyasi kampanyaların kesişim noktasına yerleştiriyor. Bu gelişme, gelecekte siyasi bağış toplama ve kampanya stratejilerinin nasıl yürütüleceğine dair önemli bir değişimin habercisi olabilir.