- Amerika Birleşik Devletleri Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) ile Ripple Labs arasındaki devam eden hukuki çekişmeler, kripto para düzenlemeleri üzerindeki etkisini sürdürmektedir.
- Düzenleyici denetimin artmasıyla birlikte, SEC’in son temyiz başvurusu, XRP’nin ABD menkul kıymetler yasaları bağlamındaki temel yasal durumunu incelemeyi amaçlamaktadır.
- Ripple’ın Baş Hukuk Müşaviri Stuart Alderoty, son yaptığı açıklamada, mahkemenin “XRP bir menkul kıymet değildir” kararının, devam eden davalara rağmen hâlâ sorgulanmadığını vurguladı.
Bu makalede, SEC’in Ripple Labs’a karşı yaptığı son temyiz başvurusunun XRP üzerindeki etkileri ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki kripto düzenlemelerinin geleceği ele alınmaktadır.
SEC’in Temyizi ve Ripple Labs Üzerindeki Etkileri
Son dönemde, SEC, Ripple Labs ile olan hukuki mücadelesini artırarak, Form C olarak bilinen Sivil Temyiz Ön Argüman Beyanı’nı sundu. Bu başvuru, New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nin önceki kararını yeni bir incelemeye tabi tutmayı hedefliyor. Temyiz, özellikle Ripple’ın CEO’su Brad Garlinghouse ve kurucu ortağı Chris Larsen’in eylemlerine odaklanarak, mahkemenin XRP satışlarıyla ilgili Ripple lehine verdiği kısmi özet kararını sorgulamaktadır. SEC, bu satışların kayıtsız menkul kıymetler olup olmadığını ve Garlinghouse ile Larsen’in herhangi bir şekilde yardımcı veya destekleyici bir rol oynayıp oynamadığını incelemesini istemektedir.
Ripple’ın Yanıtı ve Hukuki Pozisyonu
SEC’in son hukuki manevralarına yanıt olarak, Ripple’ın Baş Hukuk Müşaviri Stuart Alderoty, sosyal medyada şirketin tutumunu yineledi. SEC’in temyizinin, XRP’nin menkul kıymet olarak sınıflandırılmadığına dair temel kararı sorgulamadığını vurgulayarak, bunu “ülkenin hukuku” olarak tanımladı. Bu ifade, Ripple’ın mahkemenin önceki bulgularına olan güvenini pekiştiriyor ve özellikle Hakim Analisa Torres’in programatik satışlar ile kurumsal satışlar arasındaki ayrımı yaptığı noktayı vurguluyor. SEC’in temyiz arzusu, dijital varlıkları düzenleme konusundaki kararlılığını gösterirken, Ripple bu karmaşık hukuki savaşı savunmak için iyi bir şekilde hazırlıklı görünmektedir.
SEC-Ripple Hukuk İhtilafının Arka Planı
SEC, Ripple Labs’a karşı davasını Aralık 2020’de başlatmış ve şirketin kayıtsız bir şekilde XRP satarak yaklaşık 1.3 milyar dolar elde ettiğini iddia etmiştir. Bu iddia, daha geniş kripto para piyasası üzerinde derin etkiler yaratmaktadır. Bir yıldan fazla bir süre önce verilen önemli bir kararda, Hakim Torres, bazı halka açık borsa satışlarının kör teklif yöntemiyle gerçekleştirildiği için menkul kıymet yasalarını ihlal etmediğine karar vermiştir — bu, Ripple için önemli bir zaferdir. Ancak, mahkeme bazı doğrudan kurumsal satışları menkul kıymet olarak sınıflandırarak, Ripple’ın Ağustos ayında 125 milyon dolar ceza ödemesine hükmetmiştir.
Hukuki Emseiller ve Gelecek Beklentileri
SEC’in Yargıtay emsallerine dayanma isteği, bu hukuki hikayeye bir karmaşıklık katmaktadır. Ajans, menkul kıymet düzenlemeleri konusundaki yorumlarının, bölge mahkemesinin kararının üzerinde olması gerektiğini ileri sürerek, gelecekte kripto paraların nasıl düzenleneceği konusunda olası bir etki yaratabileceğini öne sürmektedir. Ripple’ın karşı temyiz başvurusu yapması, tüm ilgili argümanların gözden geçirilmek üzere korunmasını sağlamak için proaktif bir yaklaşım sergilediğini göstermektedir; bu, kripto paralarla ilişkili yatırım sözleşmelerinin temel yasal durumunu da içermektedir.
Sonuç
SEC ile Ripple Labs arasındaki devam eden hukuki savaş, dijital varlıkların düzenlenmesinde netlik ihtiyacını vurgulamaktadır. Her iki tarafın da uzun bir temyiz sürecine hazırlık yaptığı bu süreçte, sonuçların kripto para endüstrisi için kritik emsal oluşturması muhtemeldir. Gelişmelerin nasıl seyredeceği yakın takip altında olacak ve etkileri, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki kripto paralar için operasyonel ortamı yeniden şekillendirebilir ve muhtemelen küresel düzenleme stratejilerini etkileyebilir.