-
Ripple CEO’su Brad Garlinghouse, XRP Ledger’ın (XRPL) önümüzdeki beş yıl içinde SWIFT’in küresel likiditesinin %14’ünü yakalayabileceğini öngörüyor; bu durumda XRP’nin likidite rolünün ön planda olduğunu, SWIFT’in mesajlaşma altyapısının yerini almak yerine vurguluyor.
-
Resmi bir ortaklık olmasa da, Ripple, SWIFT’in 2025 yılına kadar ISO 20022 mesajlaşma standardına geçiş yapmasıyla blok zinciri etkileşim yeteneklerinin potansiyelini ön plana çıkarıyor.
-
COINOTAG kaynaklarına göre, Ripple’ın XRP Ledger Apex 2025 etkinliğindeki son duyuruları, sınır ötesi ödemelerin ötesine stratejik bir genişleme sinyali veriyor; yeni yan zincir geliştirmeleri ve tokenize varlık desteği dahil.
Ripple, SWIFT’in likiditesi içerisinde XRPL’in %14’lük bir pay almasını hedefliyor; bu hedef, SWIFT’in ISO 20022 yükseltmesi ve Ripple’ın genişleyen ekosistemi çerçevesinde likidite çözümlerine odaklanıyor.
Ripple’ın Vizyonu: SWIFT’in Likidite Pazarında Önemli Bir Pay Elde Etmek
XRP Ledger Apex 2025 konferansında, Ripple CEO’su Brad Garlinghouse, XRP Ledger için iddialı bir tahminde bulunarak, beş yıl içinde SWIFT’in likiditesinin %14’ünü kontrol edebileceğini öngördü. Bu tahmin, Ripple’ın likidite sağlama konusundaki stratejik odaklanmasını, SWIFT’in köklü mesajlaşma sistemini değiştirme çabalarının önüne koyuyor. Ripple’ın global ödemeler ağı RippleNet, dünya genelinde yüzlerce bankayı destekliyor, ancak XRP’nin On-Demand Liquidity (ODL) aracılığıyla doğrudan kullanımı, yalnızca MoneyGram, SBI Holdings ve Santander gibi belirli ortaklarla sınırlı kalıyor.
Garlinghouse, “Bugün SWIFT’in iki bileşeni var—mesajlaşma ve likidite. Likidite bankalara aittir. Mesajlaşmayı çok düşünmüyorum, likiditeyi daha çok düşünüyorum. Eğer tüm likiditeyi sağlıyorsanız, bu XRP için iyidir.” dedi. Bu likidite odaklı yaklaşım, Ripple’ın XRP’yi sınır ötesi ödeme verimliliğini artıran tamamlayıcı bir varlık olarak konumlandırma niyetini vurguluyor.
SWIFT’in ISO 20022 Yükseltmesi: Blok Zinciri Entegrasyonu İçin Bir Kapı
Ripple ile SWIFT arasında resmi bir ortaklık olmasa da, SWIFT’in Kasım 2025’te ISO 20022 mesajlaşma standardına geçiş yapması, XRPL gibi blok zinciri ağlarıyla etkileşim için yeni yollar açıyor. Bu yükseltme, küresel finansal mesajlaşmayı standart hale getirmeyi amaçlıyor ve potansiyel olarak blok zinciri tabanlı likidite çözümlerinin geleneksel bankacılık altyapısına daha sorunsuz entegrasyonunu sağlayabilir.
Ripple’ın CTO’su David Schwartz, etkinlikte finansal işlemlerdeki önemli bir denetim zorluğuna dikkat çekerek; “Denetimle ilgili büyük sorun, size bir dizi kayıt verirsem ve bunları denetlemenizi söylersem, bu kayıtların iyi olduğunu söyleyebilirsiniz. Ancak sorun, birine borcum olduğu ya da sağlanan kayıtlarda yer almayan bir şeyim varsa ortaya çıkar.” dedi. Bu gözlem, şeffaflık ve değiştirilemez kayıt tutmanın önemini vurguluyor; blok zinciri teknolojisi bu alanlarda belirgin avantajlar sunuyor.
XRPL’in Geleneksel Ödeme Sistemlerine Göre Rekabetçi Avantajları
XRP Ledger’ın hızlı işlem tamamlama yetenekleri, SWIFT’in geleneksel çok günlük sınır ötesi ödeme süreçleriyle belirgin bir zıtlık oluşturuyor. XRPL genellikle işlemleri üç ila beş saniye içinde tamamlar ve karşı taraf riski ile likidite kilitlenmesini önemli ölçüde azaltır. Ayrıca, XRPL’deki işlem maliyetleri bir kuruşun çok altında kalırken, SWIFT’in transfer başına ücretleri 20 ila 50 dolar arasında değişiyor. Bu verimlilikler, finansal kurumların likidite yönetimlerini optimize etmeleri ve operasyonel maliyetlerini azaltmaları için XRPL’i cazip bir alternatif olarak konumlandırıyor.
Ripple Ekosisteminin Genişlemesi: EVM-Uyumlu Yan Zincir ve Tokenize Varlıklar
Apex 2025’te, Ripple Ethereum Sanal Makinesi (EVM) uyumlu bir yan zincir başlattığını duyurdu. Bu gelişme, Ethereum tabanlı merkeziyetsiz uygulamalarla sorunsuz entegrasyonu kolaylaştırarak XRPL’nin kullanımını ödemelerin ötesine genişletiyor. Dahası, Ripple, ABD Hazine Bonoları gibi tokenize edilmiş gerçek dünya varlıklarına destek sağlamayı artırarak, varlık tokenizasyonu ve merkeziyetsiz finans (DeFi) alanına stratejik bir adım atıyor.
Bu girişimler, Ripple’ın XRPL’i çeşitli finansal araçları ve kullanım senaryolarını destekleyen çok yönlü bir blok zinciri platformuna dönüştürme isteğini gösteriyor ve böylece daha geniş kurumsal katılımcıları çekmeyi hedefliyor.
Regülasyon Ortamı ve Davanın Görünümü
Ripple’ın, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) ile sürmekte olan davaları, piyasa duyarlılığını ve kurumsal benimsemeyi etkileyen kritik bir faktör olmaya devam ediyor. Nisan ayında, her iki taraf da 60 günlük bir uzlaşma süresi için temyizleri durdurmayı kabul etti ve 16 Haziran 2025’te bir durum raporu sunulması bekleniyor. SEC bu son tarihe uymazsa, dava süreçlerinin yeniden başlaması ve muhtemelen 2026’ya kadar uzaması bekleniyor.
Bu davanın çözülmesi, Ripple için kritik bir öncelik; zira olumlu bir sonuç, önemli bir regülasyon belirsizliğini ortadan kaldıracak ve finans sektöründe XRP’nin daha geniş kabulü için zemin hazırlayacaktır.
Sonuç
Ripple’ın XRP Ledger üzerinden likidite sağlama konusundaki stratejik odaklanması ve SWIFT’in ISO 20022 yükseltmesi ile sağlanan etkileşebilirlik, XRPL’i gelişen küresel ödemeler alanında güçlü bir aktör olarak konumlandırıyor. EVM uyumlu yan zincir ve geliştirilmiş tokenizasyon yeteneklerinin tanıtılması, Ripple ekosisteminin daha kapsamlı bir blok zinciri platformuna evrildiğinin sinyalini veriyor. Regülasyon zorlukları devam etse de, Ripple’ın devam eden gelişimleri ve ortaklıkları, sınır ötesi finansal alanda yeniliği ve verimliliği artırma konusundaki kararlılığını gözler önüne seriyor.