Ripple, Senato’nun taslak Kripto Piyasa Yapısı Yasası’na yanıt vererek, SEC ile CFTC arasında net bir yetki paylaşımı talep etti; böylece düzenleyici kafa karışıklığının önüne geçilsin.
-
Ripple, dijital varlık denetiminde belirsizliği azaltmak için yasa yapıcıların SEC ile CFTC arasındaki sınırları netleştirmesini istiyor.
-
Firma, taslakta yer alan yardımcı varlık düzenlemelerine karşı çıkarak, bunun gereksiz ve uzun süreli düzenleyici baskılara yol açabileceği uyarısında bulunuyor.
-
Ripple, token sınıflandırması ve varlık saklama gibi alanlarda eyalet yasalarının önüne geçilerek ulusal çapta standart bir zeminin sağlanmasını destekliyor.
Ripple, Senato’nun kripto yasa taslağına yanıt vererek, dijital varlık pazarında yenilik ve istikrarın artması için düzenleyici belirsizliğin ortadan kaldırılmasının önemine vurgu yaptı.
Ripple’ın Senato’nun Kripto Yasa Taslağına Bakışı Nedir?
Ripple, Senato Bankacılık Komitesi’nin Kripto Piyasa Yapısı Taslağı ile ilgili Bilgi Talebi’ne (RFI) resmi yanıt verdi. Şirketin Baş Hukuk Sorumlusu Stuart Alderoty, Ripple’ın küresel düzeyde düzenleyici süreçlerde geçen on yıllık deneyimini ve ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) ile süregelen diyaloğunu vurgulayarak, bu tür bir yaklaşımı memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.
Şirket, RFI’de öne çıkan düzenleyici netlik ve yetki konularına özel önem verdi. Ripple, taslak yasanın SEC ile Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu (CFTC) arasındaki denetim sınırlarını yeterince net olarak belirlemediğini ileri sürdü. Bu belirsizliğin, dijital varlık sektöründe daha fazla karmaşaya yol açabileceğini belirten firma, dengeli ve tutarlı bir düzenleyici çerçeve oluşturulması için taslağın daha net revize edilmesi gerektiğini savundu.
Ripple, Yardımcı Varlık (Ancillary Asset) Kavramını Sorguluyor
Yanıtında Ripple, taslak yasada yer alan yardımcı varlık sınıflandırmasının uygulanabilirliğini sorguladı. Şirket, XRP, ETH ve SOL gibi köklü tokenların, geleneksel menkul kıymet özellikleri taşımamalarına rağmen, bu sınıflandırma nedeniyle uzun süre SEC denetimine tabi tutulabileceği uyarısında bulundu. Ripple, böyle bir yaklaşımın özellikle SEC’in gelecekteki yöneticilerine bağlı olarak tutarsız uygulamalara yol açabileceğinin altını çizdi.
Düzenleyici belirsizliği azaltmak için Ripple, yasa taslağının dijital varlıklar için CLARITY Yasası’nda önerilen sınıflandırma sistemini benimsemesini önerdi. Bu sistem sayesinde, tek bir tarafın kontrolünde olmayan merkeziyetsiz ağlar için daha öngörülebilir standartlar sağlanabilir. Ayrıca, Ripple, en az 5 yıldır açık ve izin gerektirmeyen ağlarda aktif olan tokenların menkul kıymet kapsamında değerlendirilmemesi gerektiğini savundu.
Sonsuz Süreli Yaptırım Uygulamalarının Önlenmesi
SEC ile yaşadığı hukuki süreçlerden hareketle, Ripple, gelecekte yapılacak düzenleyici uygulamalarda açık uçlu yöntemlere karşı uyarıda bulundu. Şirket, Kongre’den Howey Testi’nin dijital varlıklara nasıl uyarlanacağını netleştirmesini talep etti; aksi takdirde belirsiz ifadelerin kötüye kullanılabileceğini belirtti. Ripple, bu açıklığın uzun süren yasal mücadelelerin önüne geçmek ve sektörde adil uygulamalar sağlamak için şart olduğunu vurguladı.
Yanıtını federal yasaların bazı eyalet düzenlemelerinin önüne geçmesi yönündeki destekle sonlandıran Ripple, piyasa yapısı, saklama standartları, token sınıflandırması ve stablecoin ihraçları gibi kritik konularda ulusal çapta standartların sağlanmasının yenilik ve piyasa istikrarını destekleyeceğini belirtti.
Öne Çıkan Noktalar
- Düzenleyici Netlik Şarttır: Ripple, SEC ile CFTC denetimi arasındaki sınırların netleştirilmesi gerektiğini vurguluyor.
- Yardımcı Varlıklara Karşı: Uzun vadeli ve gereksiz düzenleyici baskılara yol açabilecek sınıflandırmalara karşı çıkıyor.
- Federal Öncelik Desteği: Ripple, piyasa istikrarını artırmak için eyaletler arası tutarlı standartlar olmasını savunuyor.
Sonuç
Ripple’ın Senato’nun taslak Kripto Piyasa Yapısı Yasası’na verdiği yanıt, dijital varlık alanında düzenleyici netlik ve tutarlılığa olan acil ihtiyacı ortaya koyuyor. Firmalar, temel endişeleri gündeme getirerek dengeli bir düzenleyici yaklaşımın yeniliği desteklerken adil uygulamaları garanti altına alacağını belirtmekte.