- Michael Saylor’un Bitcoin’in stratejik bir hazine varlığı olarak benimsenmesi konusundaki hevesi eleştirilerle karşılaşıyor.
- Ünlü ekonomist ve altın savunucusu Peter Schiff, Saylor’un iyimserliğine şüpheci bir bakış açısıyla karşı çıkıyor.
- Bitcoin destekçileri, geleneksel finansal eleştirmenlerin tepkilerine rağmen kararlılığını sürdürüyor.
Bitcoin savunucuları ve eleştirmenleri arasındaki süregelen tartışmayı, Bitcoin’in stratejik bir hazine varlığı olarak rolüne odaklanarak derinlemesine inceliyoruz.
Michael Saylor’un Bitcoin’i Stratejik Hazine Varlığı Olarak Görüşü
Tanınmış bir Bitcoin destekçisi ve MicroStrategy’nin Başkanı olan Michael Saylor, Bitcoin’in şirketler arasında stratejik bir hazine varlığı olarak artan benimsenmesi konusunda sesini duyuruyor. Geçtiğimiz günlerde, CNBC’deki bir röportajda Bitcoin yatırımcısı Bill Miller’ın yorumlarını referans göstererek, giderek daha fazla şirketin Bitcoin’i bilançolarına eklemeyi düşündüğünü vurguladı. Bu heves, Saylor’un Bitcoin’in enflasyona karşı bir koruma ve geçerli bir nakit alternatifi olarak potansiyeline olan inancını pekiştiriyor.
Peter Schiff’in Karşı Argümanları
Ancak herkes Saylor’un heyecanını paylaşmıyor. Açık sözlü bir Bitcoin eleştirmeni ve altın savunucusu olan Peter Schiff, Saylor’un açıklamalarına hızla şüpheyle yanıt verdi. Schiff, Bitcoin’in stratejik veya hazine varlığı olarak uygun olmadığını savunuyor. Bu tür uygulamalarla ilgilenen şirketlerin özünde hissedar fonlarıyla kumar oynadıklarını ileri sürüyor. Schiff, firmaların Bitcoin’e kurumsal fonları riske atmak yerine temettü ödeyerek hissedarların kendi yatırım kararlarını vermelerine imkan tanımaları gerektiğini belirtiyor.
Şüphecilik Ortasında Bitcoin Benimsenmesi
Schiff’in eleştirilerine rağmen, Bitcoin meraklıları yatırımlarında güvenlerini koruyor. Michael Saylor, 2020 yılında MicroStrategy ile Bitcoin’i bir enflasyon koruması olarak almaya başladı ve şimdi şirketi önemli miktarda Bitcoin’e sahip. Haziran ayı itibarıyla MicroStrategy, her biri ortalama 36,798 dolardan satın alınmış yaklaşık 226,331 BTC’ye sahip ve toplamda yaklaşık 8.33 milyar dolar değerinde.
Halkın Duygusu ve Bitcoin’e Bağlılık
Schiff’in şüpheciliği, Bitcoin sahiplerinden gelen halk duyumlarıyla karşılaşınca bile değişmedi. Geçtiğimiz hafta sonu yapılan bir anket, 11,000’in üzerinde katılımcının %87’sinin Bitcoin fiyatı dramatik bir şekilde 120 dolara düşse bile satmayacaklarını belirtti. Bu duygu, Bitcoin’in güçlü tarihi performansı üzerine kurulu güven tarafından yönlendiriliyor. Bu yatırımcılar, olası fiyat düşüşlerine rağmen Bitcoin satın almaya devam etme eğiliminde olduklarını belirterek dijital varlığa olan bağlılıklarını vurguluyor.
ABD Ulusal Borç Bağlamında Bitcoin
Bitfinex analistleri, ABD’nin yüksek ulusal borç seviyelerinin Bitcoin’in bir sonraki boğa döngüsü için bir katalizör olabileceğini öne sürüyorlar. Hükümet harcamalarının büyük bir kısmının borç servisine yönlendirilmesinin, devlet tahvillerini daha az çekici kılabileceğini ve böylece Bitcoin’e yarar sağlayabileceğini savunuyorlar. Bitcoin’in, ekonomi açısından belirsiz zamanlarda geleneksel değer saklama araçlarına alternatif olarak görülen ‘hard currency’ (sağlam para) olarak algılandığını belirtiyorlar.
Bitcoin’in Ekonomik Verimsizliklere Karşı Koruma Rolü
Bitfinex analistleri, mevcut ABD ulusal borç seviyelerinin enflasyon, para birimi değer kaybı ve hükümetlerin para basma kolaylığı gibi sebeplerden kaynaklandığını ileri sürüyor. Sınırlı arzı ve enflasyona karşı dirençliliği ile Bitcoin, dayanıklı ve giderek daha erişilebilir bir alternatif olarak görülüyor. Bu nedenle Bitcoin, ekonomik verimsizliklere karşı koruma sağlayabilecek birkaç gerçek ‘hard currency’den biri olarak kabul edilebilir.
Sonuç
Bitcoin destekçileri ile Peter Schiff gibi geleneksel finansal eleştirmenler arasındaki tartışma devam ediyor. Schiff ve diğerleri, Bitcoin’in hazine varlığı olarak riskleri konusunda uyarılar yaparken, Michael Saylor gibi savunucular ise stratejik faydalarını savunmaya devam ediyor. ABD ulusal borcu arttıkça, Bitcoin’in bir koruma ve alternatif değer saklama aracı olarak rolü üzerindeki tartışmaların yoğunlaşması ve daha fazla ilgi ve benimsenme sağlaması muhtemel görünüyor.