-
Lazarus Grubu, Bybit’ten çalınan 1.5 milyar doları başarıyla akladı ve Ethereum’u THORChain’in merkeziyetsiz borsası aracılığıyla Bitcoin’e dönüştürdü.
-
Eleştirilere rağmen, THORChain merkeziyetsiz finans ilkelerine bağlılığını vurgulayarak, kendisinin bir yaptırım organı olmadığını savundu.
-
Arkham Intelligence’ten yapılan bir habere göre, “Lazarus, Bybit hack’inin gelirlerini tamamen akladı.” Bu durum, merkeziyetsiz platformların güvenliğini sorgulattı.
Bu makalede, Lazarus Grubu’nun THORChain aracılığıyla Bybit’ten akladığı 1.5 milyar doların sonuçları incelenmekte ve merkeziyetsiz finans güvenliği ile ilgili sorular gündeme getirilmektedir.
Lazarus Bybit’in Paralarını Akladı
Blockchain analiz firması Arkham Intelligence’in son raporlarına göre, ünlü Lazarus Grubu, 21 Şubat 2025’te gerçekleşen Bybit hack’inden çalınan fonları tamamen aklamayı başardı. Grup, merkeziyetsiz borsa THORChain’i kullanarak 500,000 ETH’yi Bitcoin’e dönüştürdü; bu durum merkeziyetsiz finans protokollerinin operasyonel bütünlüğü hakkında önemli endişelere yol açtı.
Arkham’ın sosyal medya güncellemesinde, “Lazarus, Bybit hack’inin gelirlerini tamamen akladı. 500,000 ETH’yi esas olarak yerel BTC’ye aktardılar. Bybit hack’lenmesinin ardından THORChain, 5.5 milyar dolardan fazla işlem hacmi gerçekleştirdi.” denildi. Bu olay, kripto tarihinin en büyük güvenlik ihlallerinden biri olarak kabul ediliyor ve 1.5 milyar dolarlık ETH’nin çalınmasıyla sonuçlandı.
Bybit CEO’su Ben Zhou, saldırıdan sadece birkaç gün içinde çalınan varlıkların %83’ünden fazlasının Bitcoin’e dönüştürüldüğünü açıkladı ve Lazarus Grubu’nun operasyonlarının hızını vurguladı. Kripto analistleri, grubun THORChain aracılığıyla çalınan varlıkların %72’sini etkin bir şekilde akladığını doğruladı.
Hack sonrası THORChain’in işlem hacmi önemli ölçüde arttı ve bu durum aklama operasyonlarının yarattığı aktiviteleri gösterdi. Platform bu işlemleri kolaylaştırırken, yaklaşık 3 milyon dolar işlem ücreti elde etti; bu da işlem hacimleri ile bağlantılı finansal teşvikleri gözler önüne seriyor.
THORChain Hacmi Bybit Aklama Sonrası Artıyor. Kaynak: DeFi Llama
Eleştiriler arasında, kullanıcılar THORChain’e aklama faaliyetlerini önlemedeki başarısızlığı nedeniyle tepki yöneltti ve doğrulayıcıların müdahale edebileceğini öne sürdü. Aksine, THORChain savunucuları, platformun merkeziyetsiz ve açık kaynaklı bir yapıda olduğunu, dolayısıyla düzenleyici yükümlülüklerden uzak bir şekilde özerk olarak çalıştığını savunuyorlar.
Qi Capital’dan Runemir, “THORChain’in işlemleri sansürlemesi gerektiği hissedilmesinin tek nedeni, insanların Node Operatörlerine baskı yaparak onların bu baskıya dayanamayacaklarını düşünmeleridir,” dedi. Olayların olumsuz etkilerini azaltmak için THORChain’in anlatı mücadelelerine katılması gerektiğini vurguladı.
Merkeziyetsiz Finansın Bütünlüğü Üzerine Tartışma
Bu tartışmalı durum, merkeziyetsiz kuruluşlar içinde mevcut olan zayıflıkları gözler önüne seriyor. THORChain, denetimsiz işlemler için bir araç görevi görse de, büyük aklama faaliyetlerini kolaylaştırmasının sonuçları, hem kendi itibarını hem de merkeziyetsiz finansın genel itibarını zedeleyebilir.
Prensipte, Lazarus gibi grupların bu platformları denetim olmaksızın istismar edebilmesi, merkeziyetsiz finans modellerinin sürdürülebilirliği ile ilgili büyük soruları gündeme getiriyor. Eleştirmenler, bunun sistemik bir hata yansıttığını ve bu tür ağların etkin çalışmasının mali suçları kolaylaştırabileceğini belirtiyor.
Öte yandan, THORChain savunucuları, hatanın platforma atfedilmesinin, merkeziyetsiz borsalarla işlem yapan kullanıcıların sorumluluklarını göz ardı ettiğini savunuyor. RUNE token’ı etrafındaki ani değer artışları, merkeziyetsiz piyasaların dalgalı yapısını sergiliyor.
Bybit aklama olayı sonrasında yaşananlar, kripto topluluğunda yıllarca yankı bulacak gibi görünüyor. Paydaşlar, merkeziyetsiz finansın özgürlük vaadiyle operasyonel gerçekliği arasındaki ikilemle yüzleşiyorlar.
Sonuç
Lazarus Grubu’nun THORChain aracılığıyla 1.5 milyar doları aklaması, merkeziyetsiz finans altyapılarının cephelediği kritik zorlukları gözler önüne seriyor. Bu tür platformların teknolojik yenilikleri dönüştürücü bir nitelik taşısa da, lisanssız faaliyetleri kolaylaştırma kapasiteleri, paydaş güveni ve düzenleyici tartışmalar açısından ciddi sonuçlar doğuruyor. Kripto ekosistemi evrildiği sürece, bu olaydan çıkarılan dersler, merkeziyetsiz sistemlerin gelecekteki yönetim çerçevelerini ve operasyonel protokollerini şekillendirebilir.