-
Önemli bir hukuki gelişme olarak, bir federal hakim, Kraken’in SEC’in kripto sektörüne yönelik yetkisiz olduğunu savunan “büyük sorular doktrini” argümanını reddetti.
-
Ek olarak, hakimin kararı, Kraken’in faaliyetlerinin mevcut menkul kıymet yasalarını ihlal ettiğine dair yeterli bildirim alıp almadığını araştırmasına olanak tanıyor; özellikle Howey testi kapsamında.
-
Bu karar, SEC’in giderek karmaşıklaşan kripto para dünyasında geleneksel menkul kıymet düzenlemelerini uygulama konusundaki kararlılığını vurgularken, sektör için kritik bir dönüm noktasını işaret ediyor.
Bu makale, Kraken’in SEC ile olan mücadelesinde alınan önemli kararı irdeleyerek, kripto para düzenlemeleri ve uyumu üzerindeki etkileri vurgulamaktadır.
Kraken’in ‘Büyük Sorular’ Savunması SEC Davasında Reddedildi
Son mahkeme kararı, Kraken için önemli sonuçlar doğuruyor, zira bu kararla şirket “adil bildirim” ile ilgili savunmasını sürdürebiliyor, ancak “büyük sorular doktrini” temelindeki argümanı reddedilmiş oluyor. Bu doktrin, federal ajansların geniş ekonomik sektörleri düzenlemek için açık bir yasama yetkisine ihtiyaç duyduğunu öne sürmektedir. Kraken daha önce, SEC’in kripto paralara yönelik düzenleyici yetkisini aşarak hareket ettiğini iddia etmişti.
Hakim William Orrick tarafından verilen kararda, kripto piyasasının hızla evrildiği belirtilse de, geleneksel sektörler (enerji veya mali hizmetler gibi) kadar büyük bir ekonomik etkiye sahip olmadığı ifade edildi. Bu nedenle hakim, SEC’in düzenleyici yaklaşımının belirlenmiş yasal çerçevelere uygun olduğunu düşünmüştür ve yetki aşımına gitmediği sonucuna varmıştır.
Hakim Orrick, “SEC, düzenleyici otoritesinde büyük bir genişleme ya da Kongre’nin makul bir şekilde vermiş olabileceğine dair herhangi bir aşırı güç talep etmiyor,” ifadelerini kullanarak, SEC’in mevcut yasaların kripto paralar bağlamında uygulanmasına yönelik duruşunu pekiştirmiştir.
Bununla birlikte, Kraken, uygulamalarının yasayı ihlal etme olasılığına dair yeterli bildirim almadığını savunma haklarını korumuştur. Borsa, belirli dijital varlıkların Howey testi kapsamında “yatırım sözleşmeleri” olarak sınıflandırılıp sınıflandırılmadığı konusunda netlik bulmadığını ileri sürmektedir.
Kraken’in “adil bildirim” savunmasının korunması, ileride kripto para platformları arasında düzenleyici uyum süreçlerini etkileyebilir. Hakim Orrick, “Bu davada büyük sorular doktrininin devreye girmediğini, en azından mevcut koşullar altında, belirledim ve davanın reddi için başvuruyu KABUL ediyorum. Ancak Kraken, makul bir şekilde öne sürülen diğer iki savunma ile devam etme hakkına sahiptir,” demiştir.
Bu karar, sadece Kraken için hukuki bir kilometre taşı değil, aynı zamanda kripto para sektörünün tamamı için kritik bir dönüm noktasını temsil ediyor. Coinbase ve Binance gibi tanınmış diğer borsalar da, SEC’in kripto varlıklarıyla ilgili operasyonlarına dair benzer düzenleyici zorluklarla karşı karşıya bulunuyorlar.
Kripto Endüstrisi İçin Daha Geniş Etkiler
SEC’in Kasım 2023’te Kraken’e karşı açtığı dava, borsanın kayıtsız bir menkul kıymet borsası ve aracılık yaptığı iddiasıyla gerçekleşti. Son yıllarda birçok kripto borsası iş modelleri nedeniyle inceleme altına alındı ve bu karar gelecekteki hukuki mücadeleler için bir emsal oluşturabilir.
Şikayette, Kraken’ın “kripto varlık menkul kıymetleri” ticaretini kolaylaştırdığı ve Eylül 2018’den bu yana kayıt zorunluluklarına uymadan önemli gelir elde ettiği iddia edildi. Bu düzenleyici inceleme, yetkililerin kayıtsız kripto para ticaretiyle ilişkili potansiyel riskleri ele almak için giderek daha proaktif hale geldiği ulusal bir hikayeyi yansıtmaktadır.
Sektör uzmanları, Kraken’ın savunmasının sonucunun, kripto paraların çeşitli yargı yetkilerinde nasıl sınıflandırılacağını ve düzenleneceğini etkileyebileceğini vurguluyor. Etkilerin uluslararası alana da uzanabileceği, yabancı borsaların ABD pazarında nasıl faaliyet gösterdiğini etkileyeceği düşünülüyor.
Sonuç
Sonuç olarak, Kraken’ın “büyük sorular doktrini” savunmasının reddedilmesi, düzenleyici otoriteler ile kripto sektörü arasındaki devam eden mücadelede dikkate değer bir anı simgeliyor. Mücadele sürerken, kripto paraları yöneten düzenleyici standartlar üzerinde netlik sağlama ihtiyacının aciliyetini hatırlatıyor. Bu alanda faaliyet gösteren şirketlerin, gelişen hukuki ortamda uyum sağlamak için dikkatli ve uyumlu kalmaları gerekiyor.