- Yatırım devi Fidelity’nin Küresel Makro Direktörü Jurrien Timmer, Bitcoin’in mevcut piyasa aktivitesi hakkında görüşlerini paylaştı ve tarihsel finansal desenlerle benzerlikler çizdi.
- Timmer, Bitcoin’i, parasal değer kaybına karşı koruma sağlayan, tanınmış bir değer deposu olma arzusunu taşıyan bir “emtia para birimi” olarak tanımladı.
- Fidelity yöneticisi, Bitcoin’in bu ekonomik koşullar altında altınla benzer bir rol oynama potansiyeline yönelik iyimserliğini dile getirdi.
Fidelity’nin Küresel Makro Direktörü Jurrien Timmer’ın Bitcoin hakkında paylaştığı görüşleri kripto topluluğu tarafından dikkatle takip edildi.
Fidelity Küresel Makro Direktörü, Bitcoin’i Yorumluyor
Yatırım devi Fidelity’nin Küresel Makro Direktörü Jurrien Timmer, Bitcoin’in mevcut piyasa aktivitesi hakkında görüşlerini paylaştı ve tarihsel finansal desenlerle benzerlikler çizdi. Timmer, kripto paranın geçmişte deneyimlediği patlama ve çöküş döngülerini yansıttığı gibi görünen son momentumuna dikkat çekmek için görüşlerini paylaştı. Bu modelin olası sonuçlarını düşünmelerini izleyicilerine teklif etti.
Timmer konuşmasına Bitcoin’in son zamanlardaki momentumunu vurgulayarak başladı; bu, dijital para biriminin geçmişte deneyimlediği tanıdık yükseliş ve düşüş döngülerini yansıtıyor gibi görünüyor. Dinleyicilerine yansıtıcı bir soru sordu ve onları bu modelin sonuçlarını düşünmeye davet etti.
Timmer, Bitcoin’i, parasal değer kaybına karşı koruma sağlayan, tanınmış bir değer deposu olma arzusunu taşıyan bir “emtia para birimi” olarak tanımladı. Ardından, Bitcoin’i “üstel altın” olarak nitelendirdi ve altının gerçekten bir tür para olduğunu, ancak pratik sınırlamalarının değişim aracı olarak kullanımını engellediğini belirtti. Altının yatırımcılar için başlıca rolünün bir değer deposu olarak olduğunu ve bu özelliğin sık sık Bitcoin ile karşılaştırılmasına neden olduğunu ifade etti.
Timmer, altının yüksek enflasyon, reel faiz oranlarının negatif olduğu ekonomik ortamlarda ve para arzının aşırı büyüdüğü durumlarda başarılı olduğunu belirterek tarihsel bir bağlam sunmaya devam etti. 1970’ler ve 2000’lerin, altının küresel GSYİH’ye göre pazar payını önemli ölçüde artırdığı dönemler olduğuna dikkat çekti.
Fidelity yöneticisi, Bitcoin’in bu ekonomik koşullar altında altınla benzer bir rol oynama potansiyeline yönelik iyimserliğini dile getirdi. Bitcoin’in altınla birlikte başarılı bir rol oynayabileceği fikrini daha fazla açıklayacağı bir sonraki konuşma için bir ipucu vererek bu konudaki tartışmanın devam edeceğini belirtti.
Kripto topluluğunu etkileyen bir başka olay
New York City’de 24-25 Ekim tarihlerinde J.P. Morgan tarafından düzenlenen Robin Hood Yatırımcılar Konferansı’nda, milyarder hedge fon yöneticisi Paul Tudor Jones II ve tahmini serveti 6.2 milyar dolar olan efsanevi yatırımcı Stanley Druckenmiller arasında yapılan bir görüşme, özellikle kripto topluluğu üyelerini etkiledi.
Duquesne Family Office LLC aracılığıyla servetini yöneten Druckenmiller, yaklaşan ekonomik kesintilere dair endişelerini paylaştı ve 2024 yılına kadar hatta hisse senetlerinin de dahil olabileceği bir piyasa müdahalesine işaret etti. Druckenmiller, son beş hafta boyunca yaptığı gözlemlere dayanarak ekonominin zayıfladığına dair son anekdot belirtilere dikkat çekti.
Druckenmiller, hisse senedi piyasasını ele alırken Biden Yönetimi’nin ekonomik teşvik önlemleri hakkında yorumda bulundu. Yatırım fırsatları yaratabileceklerini kabul ederken, aynı zamanda faiz oranları üzerinde baskı yaratabileceğini ve piyasa kesintilerine yol açabileceğini belirtti.
Bitcoin konusunda, Druckenmiller, özellikle genç yatırımcılar arasında bir değer deposu olarak kabul görmeye başladığını ve daha önce Bitcoin’e yatırım yapmadığı için pişman olduğunu ifade etti. Şu anda Bitcoin sahibi olmasa da, altına sahip olduğunu ve altınla karşılaştırıldığında Bitcoin’in kullanım kolaylığının fark edildiğini gözlemledi.