AB’nin Chat Control yasası, özel mesajların gönderilmeden önce taranmasını zorunlu kılarak, uçtan uca şifrelemenin güvenliğini riske atan ve gizliliğe önem veren kullanıcıları merkeziyetsiz Web3 alternatiflerine yönlendirme ihtimali taşıyan cihaz tarafı gözetim mekanizması oluşturuyor.
-
Cihaz tarafı tarama zorunluluğu, uçtan uca şifrelemeyi ve kullanıcı güvenini zedeler.
-
Gizlilik uzmanları, teklifin AB Temel Haklar Şartı’nın 7. ve 8. maddelerindeki iletişim gizliliği ve kişisel veri koruma haklarıyla çeliştiği konusunda uyarıyor.
-
15 AB ülkesi teklifi destekliyor; Almanya’nın oyu ise kabulü belirleyecek gibi görünüyor.
Chat Control yasası, mesajlaşmada şifreleme ve kullanıcı güvenini tehdit ediyor—Web3 gizliliğinin kullanıcı kazanımı potansiyelini ve Almanya’nın oylamasının ne anlama geldiğini öğrenin. Uzman analizleri ve sonraki adımlar burada.
Chat Control yasası nedir ve şifrelemeyi nasıl etkiler?
Chat Control yasası, AB tarafından Çocuk Cinsel İstismarını Önleme ve Mücadele amaçlı önerilen bir düzenleme olup, platformların mesajlar şifrelenmeden önce kullanıcı cihazında tarama yapmasını zorunlu kılar. Bu uygulama, uçtan uca şifrelemenin garanti ettiği gizliliği zayıflatabilir ve yaygın mesajlaşma servislerine olan kamu güvenini azaltabilir.
Cihaz tarafı tarama nasıl çalışır ve neden uzmanlar karşı çıkıyor?
Cihaz tarafı tarama, mesaj içeriklerini kullanıcı cihazında, iletmeden önce kontrol eder. Uzmanlar, bunun şifreleme öncesi gözetim yoluyla fiili bir arka kapı oluşturduğunu; üçüncü tarafların veya sistemlerin özel verilere erişim sağlamasına imkân tanıdığını belirtiyor.
Diode CEO’su Hans Rempel, “bireylerin özel hayatlarına neredeyse sınırsız erişim sağlanmasının dijital gizlilikle bağdaşmadığını” vurguladı. Brickken hukuk danışmanı Elisenda Fabrega ise teklifin AB Temel Haklar Şartı’nın 7. ve 8. maddeleriyle uyumsuz olduğunu ifade etti.

15 AB ülkesi yasayı destekliyor. Kaynak: Fight Chat Control
Chat Control yasası neden kullanıcıları Web3 gizlilik çözümlerine yönlendirebilir?
Özel mesajların aktif olarak taranması, merkezi platformlara olan güvenin sarsılmasına yol açabilir. Gizliliğe önem veren kullanıcılar, güçlü kriptografik garantiler ve veri üzerinde tam kontrol imkânı sunan Web3 tabanlı merkeziyetsiz sistemlere kayabilir.
Rempel bu değişimi “Anahtarlar sende değilse, veriler de senin değildir” diyerek özetliyor; merkeziyetsiz platformların kullanıcı kontrolünü koruyup tek noktadan gözetim riskini minimuma indirdiğini vurguluyor.
AB ne zaman karar verecek ve Almanya’nın rolü nedir?
Nihai karar, AB üye devletlerinin desteğine ve nüfus oranı eşiğine bağlı. Şu anda 15 ülke teklifin yanındayken, gereken %65 nüfus desteği henüz sağlanmadı.
Almanya ise kritik önemde bir oy sahibi. Almanya teklifi desteklerse yasa geçme ihtimali yüksek; aksi halde teklifin başarısız olması bekleniyor.
Sık Sorulan Sorular
Chat Control AB hukukunda meşru sayılabilir mi?
Hukukçular bunu zor buluyor. Eleştirmenler, teklifin AB Adalet Divanı içtihatları ve AB Temel Haklar Şartı’nın iletişim gizliliği ve veri koruma maddeleriyle çelişebileceğine dikkat çekiyor.
Kullanıcılar gizliklerini korumak için hangi acil adımları atabilir?
Açık kaynaklı, gizliliğe odaklı mesajlaşma uygulamaları kullanmak, yerel cihaz güvenliğini artırmak, anahtarları güvenle yedeklemek ve kullanıcıların verisini tamamen kontrol ettiği merkeziyetsiz platformları tercih etmek alınabilecek ilk önlemler arasında.
Öne Çıkanlar
- Şifreleme tehlikede: Cihaz tarafı tarama, uçtan uca şifreleme garantilerini zayıflatıp gözetim riskini artıracak.
- Güven kayması: Merkezi platformlara olan güven azalabilir, bu da kullanıcıların merkeziyetsiz Web3 çözümlerine kayışını hızlandırabilir.
- Belirleyici oy: Almanya’nın kararının yasa için belirleyici olması; şu anda 15 ülke destekliyor fakat gerekli desteğe ulaşılmadı.
Sonuç
Önerilen Chat Control yasası, teknik ve hukuki açıdan şifreleme güvenliğini zayıflatma riski taşıyor ve kullanıcıları merkeziyetsiz Web3 gizlilik çözümlerine yönlendirebilir. Yasama organlarının çocukları koruma hedefi ile temel gizlilik hakları ve teknolojik gerçekler arasında hassas bir denge kurması gerekiyor. Almanya’nın oylaması takip edilmeli ve tartışmalar sürecinde gizlilik uygulamalarına önem verilmeli.