- Kripto para dünyası, Cosmos Hub’ın likit staking modülündeki güvenlik ihlalleriyle sarsılıyor.
- Modülün geliştirilmesinde, Kuzey Kore ile bağlantılı bireylerin geniş kapsamlı yer almasıyla ilgili endişeler gündeme geldi.
- Jae Kwon’un sert eleştirileri, Cosmos ekosistemindeki geliştiriciler ve doğrulayıcılar arasında ciddi bir güven ve hesap verebilirlik ihlali olduğunu vurguluyor.
Cosmos Hub’ın geliştirilmesinde yaşanan son gelişmeler, likit staking modülünün Kuzey Kore ajanlarıyla bağlantılı olmasından dolayı ciddi güvenlik endişeleri doğuruyor ve topluluktan acil eylem çağrısı yapıyor.
Cosmos Hub’ın Likit Staking Modülündeki Ciddi Güvenlik İhlalleri
Cosmos Hub’ın likit staking modülüne (LSM) yönelik son iddialar, Kuzey Kore ile bağlantılı bireylerin geliştirilmesinin sonucunda oluşan önemli güvenlik açıklarını işaret ediyor. Cosmos’un kurucu ortağı Jae Kwon, bu endişeleri kapsamlı bir şekilde ele aldığında, modülün oluşturulmasında kritik bir rol üstlenen doğrulayıcı firma Iqlusion’un “aşırı ihmal” içinde olduğunu dile getirdi. Kwon, “On altı ay boyunca, LSM Kuzey Kore ile bağlantılı bireyler tarafından geliştirildi” diyerek, topluluk tarafından fark edilmeyen uzun bir tehdit sürecini gözler önüne serdi. Bu durum, Cosmos ağına ait bütünlük sağlamak üzere mevcut olan güvenlik protokollerinde kritik bir başarısızlık olduğunu vurguluyor.
Iqlusion ve Liderliğine Yönelik İddialar
Kwon’un iddiaları, Iqlusion’un lideri Zaki Manian’ı doğrudan hedef alıyor. Manian ve ekibi, Ağustos 2021’de LSM’yi geliştirmeye başladılar. İddialara göre, geliştirme ekibinden Jun Kai ve Sarawut Sanit, önemli ölçüde kod tabanına katkıda bulunan Kuzey Koreli ajanlardı. Kwon, Manian’ın bu kişilerin bağlantılarından Mart 2023 itibarıyla haberdar olduğunu, ancak durumu zamanında veya şeffaf bir şekilde düzeltmek için harekete geçmediğini ifade etti. “Ek bir denetim yapmak veya bu konuyu açıklamak gibi proaktif önlemler almak yerine… Zaki, modülün ‘dağıtıma hazır’ olduğunu kamuya açık bir şekilde ifade etti,” diyen Kwon, Cosmos Hub ile ilgili tüm paydaşlar arasında ciddi bir muhakeme ve hesap verebilirlik eksikliğini yansıtıyor.
Cosmos Ekosistemi Üzerindeki Etkileri
Bu güvenlik göz ardı etme sonuçları, LSM’den daha geniş bir şekilde etkileyerek tüm Cosmos ekosistemine tehdit oluşturmaktadır. Modül bağımsız bir yapı değil, mevcut Cosmos staking bileşenleriyle iç içe geçmiş durumdadır. Kwon, bu bağlılığın, Kuzey Kore bağlantılı geliştirme çabaları nedeniyle tüm stake edilmiş ATOM tokenlerinin önemli güvenlik açıklarına maruz kalabileceğini savunuyor. Cosmos yönetişim topluluğuna yaptığı güçlü çağrıda, “İnterchain Vakfı’nın daha sıkı denetim gereklilikleri getirmesini ve yeni Cosmos uygulamalarında güvenliği sağlamak için bir gözetim protokolü geliştirmesini talep ediyorum,” diyerek paydaşlar arasında güvenin yeniden tesis edilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Şeffaf Yönetişim İhtiyacı
Yaşanan olaylar, Cosmos ekosisteminde artırılmış yönetişim yapılarına acil bir ihtiyaç olduğunu gözler önüne seriyor. Artan şeffaflık ve titiz güvenlik denetimleri, gelecekteki potansiyel tehditlere karşı korunmak için standart uygulamalar haline gelmelidir. 2022’de gerçekleştirilen bir denetim, LSM’deki kritik güvenlik açıklarını belirledi; ancak endişe verici bir şekilde, bu açıkları gidermekle görevlendirilmiş olan Kuzey Koreli ajanlar, Iqlusion’un liderliği tarafından gerçekleştirilen müdahale sürecinin yeterliliğini sorgulatıyor. Eleştirmenler, sıkı yönetim protokolleri olmadan, yeni gelişmelerin hem Cosmos Hub’ına hem de daha geniş kripto pazarına hala riskler teşkil edebileceğini savunuyor.
Sonuç
Kuzey Koreli ajanların Cosmos Hub’ın likit staking modülünün geliştirilmesine katılımına dair endişe verici bilgiler, kripto topluluğu için kritik bir uyanma çağrısı niteliği taşıyor. Ağ güvenliğine duyulan güven en önemli unsurlardan biri olduğu için, blockchain alanı bu güvenlik açıklarıyla acilen ilgilenmelidir. Cosmos yönetişim topluluğu, güvenlik önlemlerini artırmak ve ekosisteminin bütünlüğüne olan güveni yeniden sağlamak için harekete geçmeye çağrılmaktadır. Sektör, artan denetimle başa çıkarken, proaktif katılım ve şeffaflık, tüm paydaşlar için güvenli ve dayanıklı bir blockchain ortamı oluşturmada hayati öneme sahip olacaktır.