-
Bitcoin şu anda konsolidasyon aşamasından geçiyor; kısa vadeli yatırımcılar artan gerçekleşmemiş kayıplardan etkilenirken, uzun vadeli yatırımcılar birikimlerine devam ediyor.
-
Belirgin bir %17 fiyat düşüşüne rağmen, on-chain metrikler birçok yatırımcının piyasadaki dalgalanmalara rağmen sakin kaldığını gösteriyor, bu da piyasaya olan güveni yansıtıyor.
-
Glassnode’a göre, orta düzeyde gerçekleşmemiş kayıplar yaşayan Bitcoin yüzdesi hızla arttı; bu durum son piyasa baskılarına karşı uzun vadeli yatırımcıların dayanıklılığını sergiliyor.
Bu makale, Bitcoin’in mevcut durumunu inceliyor ve konsolidasyon aşamasında kısa ve uzun vadeli yatırımcıları etkileyen piyasa dinamiklerine odaklanıyor.
Bitcoin İçin Mevcut Piyasa Manzarasını Anlamak
Bitcoin’in değerindeki düşüş, yatırımcılar için karmaşık bir tablo ortaya koyuyor. Kayıplar yaşayan (gerçekleşmemiş) coinlerin oranı, -23.6% ile -10% arasında %7.75 artarken, yüksek kar elde eden yatırımlarda 3.57% geri çekilme yaşanıyor. Bu arada, orta kâr seviyesinde (20–40%) ise 3.45% bir artış gözlemleniyor. Bu durum, coinlerin yüksek kâr aralıklarından daha düşük aralıklara doğru büyük bir göçü işaret ediyor.
Kaynak: Glassnode
Bitcoin’in değeri yakından incelenirken, bu durum kısa ve uzun vadeli yatırımcılar için önemli etkiler yaratıyor.
Kısa Vadeli Baskı ve Direnç Düzeyleri
Son 155 gün içinde Bitcoin satın alan kısa vadeli yatırımcılar baskı hissediyor; şu anda 2.8 milyon BTC‘nin zararda olduğu gözlemleniyor. Bu grubun ortalama satın alma fiyatı yaklaşık $92,500 civarında ve bu değer, Bitcoin’in mevcut ticaret seviyeleriyle yakın bir ilişki içinde. Bu durum, $90K–$93K aralığını dikkatle takip edilmesi gereken kritik bir bölge haline getiriyor; çünkü bu alan potansiyel bir arz bölgesi olarak değerlendiriliyor.
Glassnode’da kıdemli analist olan CryptoVizArt, bu eşiğin önemli olduğunu belirtiyor; Bitcoin fiyatları $90K–$93K seviyelerine ulaştığında, bu aralıkta alım yapan yatırımcıların satış yapabileceğini ifade ediyor. Öte yandan, bu direncin aşılması durumunda Bitcoin’in yeni zirvelere yönelme olasılığı artabilir.
Kaynak: X
Uzun Vadeli Yatırımcılar Dayanıklılık Gösteriyor
Kısa vadeli yatırımcıların tepkisinin aksine, uzun vadeli yatırımcılar daha temkinli bir yaklaşım benimsiyor. Bitcoin’in Ortalama Yatırım Süresi (MDIA) 4 Şubat ile 26 Mart arasında 418 günden 432 güne yükselmiş durumda; bu, birçok eski coin’in elden çıkarılmak yerine tutulduğunu gösteriyor.
Kaynak: Santiment
Piyasa Dinamikleri ve Birikim Trendleri
Bitcoin’in fiyatı $101,403‘den $84,330‘a düşmüş olmasına rağmen, MDIA trendi uzun vadeli yatırımcıların piyasa dalgalanmasından daha az etkilendiğini, bu durumun geniş çapta satışlardan ziyade birikim aşamasını gösterdiğini ortaya koyuyor. Uzun vadeli yatırımcılar arasındaki bu stabilite, düşen fiyatlar arasında dayanıklılığa yönelik bir ortak hissiyatı daha da vurguluyor.
Ayrıca, MVRV Uzun/Kısa Farkı, yatırımcı kârlılığını değerlendiren bir gösterge olarak %22.12‘den %6.59‘a keskin bir düşüş göstermiş; bu durum, uzun vadeli yatırımcılar arasında kârlı yatırımların azaldığını ifade ediyor. Ancak mevcut duygu hâlâ mütevazi ve istikrarlı kalmaya devam ediyor, bu da Bitcoin’in uzun vadeli potansiyeline olan güveni simgeliyor.
Kaynak: Santiment
Büyük Yatırımcı Etkinliği ve Piyasa İstikrarı
Ek olarak, Borsa Balina Oranı büyük yatırımcıların mevcut piyasa zorluğuna rağmen ellerindeki varlıkları satmadığını göstermektedir. Veriler, bu oranının Mart ayı boyunca 0.50‘nin üzerinde kaldığını ortaya koyuyor. Bu trend, balina etkinliğinin piyasa istikrarını sağlama konusunda katkıda bulunduğunu ortaya koyuyor; zira büyük yatırımcılar pozisyonlarını artırma eğilimi gösteriyorlar.
Kaynak: CryptoQuant
Sonuç
Özetlemek gerekirse, Bitcoin şu anda bir kırılma değil, bir soğuma aşamasında. Piyasa metrikleri, uzun vadeli yatırımcılar arasında kararlılık, kısa vadeli kârlılıkta bir düşüş ve balina etkinliğinin istikrarı sürdürdüğü bir ortamı gösteriyor. Bitcoin, $90K-$93K direnç aralığı ve $87K-$89K destek seviyesinde kalmaya devam ettikçe, odak noktasının piyasa duygusunu etkileyen daha geniş makroekonomik faktörlere kayabileceği düşünülüyor.