- ABD Başkanı Joe Biden, Donald Trump’ın yakın zamanda aldığı dokunulmazlık kararına meydan okumak amacıyla iddialı bir Yüksek Mahkeme reformu açıkladı.
- Önerilen reform, önemli bir anayasa değişikliği içeriyor ve yargıdaki etik sorunları ele alıyor.
- Biden’ın girişimleri, demokratik ilkeleri koruma ve başkanlık eylemleri için hesap verebilirliği sağlama çabalarının bir parçasıdır.
Başkan Joe Biden’ın yeni Yüksek Mahkeme reformu teklifi, Donald Trump’ın dokunulmazlık kararını dengelemeyi amaçlıyor ve yargıda hesap verebilirliği sağlamak ile güveni yeniden tesis etmeyi hedefliyor.
Biden’dan Trump’ın Dokunulmazlık Kararına Karşı Yüksek Mahkeme Reformu
29 Temmuz’da, Başkan Joe Biden, Yüksek Mahkeme’yi reforme etmeyi amaçlayan kapsamlı bir teklifi açıkladı ve bu, kalan başkanlık döneminin kritik bir odağı oldu. Bu iddialı reform, Donald Trump’a başkanlık döneminde işlediği suçlar için ceza kovuşturmasından dokunulmazlık tanıyan son Yüksek Mahkeme kararını doğrudan hedef alıyor. Biden’ın teklifi, “Herkes Kanun Önünde Eşittir” olarak bilinen bir anayasa değişikliğini içeriyor ve başkanların görevdeyken işledikleri suçlar için kovuşturmadan muaf olmadığını açıkça belirtiyor. Ayrıca, reform yargıçlar için görev süreleri sınırlamaları getiriyor ve yargıdaki etik sorunları ele almak için bağlayıcı bir etik kurallar kodu oluşturuyor.
Etik Skandallar ve Mahkemenin Muhafazakar Duruşuna Yanıt
Bu reform aynı zamanda Yüksek Mahkeme yargıçları Clarence Thomas ve Samuel Alito’nun açıklanmayan mali hediyeler nedeniyle çıkar çatışması yaşadıkları iddialarına yanıt olarak gelmektedir. Biden, bağlayıcı bir etik kod oluşturarak yargıya olan kamu güvenini yeniden tesis etmeyi hedefliyor. Ayrıca, Yüksek Mahkeme’nin federal kürtaj korumalarını kaldırma, olumlu ayrımcılığı sınırlama ve Biden’ın öğrenci borçlarından kurtulma programını iptal etme gibi son kararları, reform çağrısını daha da yoğunlaştırdı. Biden, bu kararları uzun zamandır var olan yasal ilkelere saldırı olarak eleştirerek, önerilen değişikliklerin gerekliliğini vurgulamaktadır.
Reformun Geçmesindeki Zorluklar
Biden’ın iddialı reform planı, özellikle mevcut partizan ayrılıklar dikkate alındığında, Kongre’de önemli engellerle karşı karşıya. Hem Temsilciler Meclisi’nden hem de Senato’dan anayasa değişikliği için gereken üçte iki çoğunluğun sağlanması zorlu bir meydan okumadır. Bu engellere rağmen, Biden Amerikan demokrasisini korumanın bu reformların kritik doğası üzerinde ısrarcı. Oval Ofis’ten yaptığı ulusal konuşma ve Teksas’taki LBJ Başkanlık Kütüphanesi’nde yapacağı konuşma, bu önemli değişiklikler için desteği toplama amacındadır.
Sonuç
Biden’ın Yüksek Mahkeme reformu teklifi, ABD’de demokratik hesap verebilirliği sağlama ve mirasını kalıcı kılma çabalarının temel taşlarından biridir. Önemli yasama zorluklarına rağmen, bu teklif etik sorunları ele alma ve son tartışmalı Yüksek Mahkeme kararlarına denge getirme yönünde cesur bir adımdır. Biden planlarını ayrıntılı bir şekilde açıkladıkça ve Kongre onayını aradıkça, önümüzdeki aylar ABD’deki yargı reformunun geleceği için belirleyici olacaktır.