Yakın zamanda önce, Uluslar Arası Ödemeler Bankası (BIS) tarafından yapılan açıklama ile kripto para ekosistemi için çok önemli bir haber değeri olan rapor paylaşıldı. Bu haberimizde sizlere raporun detaylarını aktaracağız.
Bankalar Rezervlerinde Kripto Para Yatırımları Yapabilecek!
Uluslar Arası Ödemeler Bankası (BIS), Aralık 2022’de yayımladığı Kripto Varlık raporunda, bankaların rezervlerinin %2’sini kripto para birimlerinde tutmalarına izin verdi. Haziran’da, BIS, bankaların rezervlerinin sadece %1’ini kripto para birimlerinde tutmalarına izin vermişti.
Bu politika, 1 Ocak 2025’ten itibaren geçerli olacak ve aynı zamanda kripto varlıkları ve işlenme şekillerini de tanımlıyor. Rapor, kripto para birimlerini “Grup 1” ve “Grup 2” olarak sınıflandırdı.
Grup 1 varlıkları, tokenlaştırılmış geleneksel varlıklar ve etkili stabilizasyon mekanizmalarına sahip dijital varlıkları içeriyor. Bunun yanı sıra Grup 2, sınıflandırma şart ve koşullarına uymayan dijital varlıkları içeriyor. (Bknz: Kripto Para Nedir?)
Bu nedenle, rapor, bankaların Grup 2 kripto varlıklarına olan finansal maruziyetlerinin, bankaların Tier 1 sermayesi içinde rezervlerinin %2’sinden daha fazla olmaması gerektiğini öneriyor.
Bu yeni politika, böylece bankaların ve finans kuruluşlarının rezervlerini artırmak için farklı kripto para birimlerine yatırım yapmalarına izin verecek. Birçok yatırımcı tarafından bu durum olumlu olarak karşılandı ve kripto paralara gelecekte büyük yatırımların geleceğinin ilk sinyali verildi. (Bknz: Blockchain Nedir?)
Raporda ek olarak:
Sonuç olarak, gerekli süreç denetim öncesi onay elementini kaldırarak değiştirilmiştir; bunun yerine, son standardda, bankaların sınıflandırma kararlarını denetleyicilere bildirmesi ve denetleyicilerin bu değerlendirmeyi reddetmeleri durumunda kararları geçersiz kılma yetkisi olacaktır.
Merkez Bankası Dijital Para Birimleri (CBDC) için, Komite CBDC’lerin yayımlandıklarında davranışlarının durumuna göre ek olarak dikkat verileceğini belirtti.
Rapor aynı zamanda, bankaların AML veya CFT yasalarına yeterince uymadıkları durumda, bu durumda bankalar için operasyonel kayıpların yanı sıra itibar kayıplarına da yol açabileceğini konusunda uyarıyor.
