- ABD’deki artan ulusal borç, hem politikacılar hem de finansal analistler arasında endişe yarattı.
- Yeni Hazine Bakanlığı verileri, ülkenin borcunda şaşırtıcı bir artış olduğunu gösteriyor.
- Eski Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, artan borç seviyeleriyle ilgili ulusal güvenlik risklerini vurguluyor.
Amerika Birleşik Devletleri, ulusal borç seviyelerinin görülmemiş yüksekliklere ulaşmasıyla büyüyen bir mali sorunla karşı karşıya ve bu durum finans uzmanları ve politikacılar arasında alarm zillerinin çalmasına neden oluyor.
Ulusal Borçta Üstel Büyüme
Hazine Bakanlığı’ndan gelen son verilere göre, ABD’nin ulusal borcu yılın ilk yarısında 876 milyar doların üzerinde bir artış gösterdi ve 2 Ocak’ta 33.990 trilyon dolardan 2 Temmuz’da 34.866 trilyon dolara çıktı. Borç yükündeki bu hızlı artış, süregelen ekonomik zorluklar karşısında ülkenin karşı karşıya olduğu mali baskıları gözler önüne seriyor.
Ulusal Güvenlik Üzerindeki Etkileri
Eski Dışişleri Bakanı ve eski CIA Direktörü Mike Pompeo, ulusal borç konusunda ciddi endişelerini dile getirerek, bunun ABD ulusal güvenliği için önemli bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. Amerikan Hukuk ve Adalet Merkezi (ACLJ) tarafından yayımlanan son bir yayında, Pompeo, Kongre Bütçe Ofisi’nin (CBO) 2024 mali yılı için bütçe açığının 2 trilyon doları bulacağı tahminine dikkat çekti. Geçen yılın 1.7 trilyon dolarlık açığına kıyasla 300 milyar dolarlık bir artış söz konusu. Pompeo uyardı, “Geçen yıl milli borcumuz Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın %97.3’üydü; on yıl içinde, CBO şimdi bu oranın %122’ye çıkacağını tahmin ediyor. Ülke olarak, ekonomimizin toplam varlığından daha fazla borca sahip olacağız.”
Artan Borcun Ekonomik Sonuçları
Artan ulusal borç, ABD ekonomisi için derin etkiler yaratabilir. Yüksek borç seviyeleri, kalıcı faiz oranları ve enflasyonla birleştiğinde, ABD dolarının değerini zamanla aşındırabilir. Böyle bir senaryo, Amerika için zararlı olurken, Çin, Rusya ve İran gibi rakipleri güçlendirebilir. Pompeo, “Kalıcı yüksek borç, faiz oranları ve enflasyon, uzun vadede ABD dolarının değerini zayıflatabilir—bu, Beijing, Moskova ve Tahran’daki Amerika’nın rakiplerinin küresel ekonomiyi ABD’den uzağa kaydırmaya çalışırken sadece onlar için faydalı bir son olacaktır” dedi.
Eylem Çağrısı
Pompeo’nun endişeleri, açıklarla iş yapmanın daha geniş etkilerini de kapsıyor ve bu durumu işletme finansallarıyla karşılaştırıyor. “Ne kadar büyük veya zengin bir işletme olursa olsun, açıklarla yürütülmesi sadece başarısızlığa yol açar. Federal hükümetimiz bu temel gerçeği unuttu. Çok geç olmadan Amerika’nın artan ulusal borcunun ülkemizin geleceği için oluşturduğu tehdide uyanmalıyız” diye çağrıda bulundu.
Sonuç
ABD’nin ulusal borcu hızla yükselmeye devam ettikçe, potansiyel ekonomik ve güvenlik etkileri göz ardı edilemez. Mike Pompeo gibi liderlerin paylaştığı içgörüler, mali sorumluluğun ve stratejik ekonomik planlamanın acil ihtiyacını vurguluyor. Politikacıların, ülkenin mali istikrarını ve güvenliğini sağlamak için bu zorluklarla doğrudan yüzleşmeleri hayati önem taşımaktadır.