- ABD tahvil piyasasındaki son dalgalanmalar USD’ye fayda sağladı.
- USD, belirsiz zamanlarda tercih edilen para birimi olmaya devam ediyor.
- FOMC, piyasa beklentilerini yönetmeye çalışıyor ve bu, MOVE endeksinde düşüşe yol açtı.
ABD tahvil piyasası volatilitesinin küresel para birimi dinamiklerini nasıl şekillendirdiğini ve bunun USD, EUR ve JPY gibi ana para birimleri için ne anlama geldiğini keşfedin.
ABD Tahvil Piyasası Volatilitesi ve USD Üzerindeki Etkisi
ABD tahvil piyasasındaki son dalgalanmalar, USD’nin belirgin bir şekilde değer kazanmasına yol açtı. Bu senaryo, ABD faiz oranlarının Fed’in fon oranlarından daha hızlı arttığı GFC sonrası dönemi anımsatıyor. USD, tarihsel olarak belirsizlik dönemlerinde tercih edilen para birimi olmuştur ve bu eğilim devam ediyor gibi görünüyor. Ancak, benzer faiz oranlarına sahip NZD, benzer kazançlar göstermedi.
MOVE Endeksi ve Piyasa Beklentileri
MOVE endeksi ve USD genellikle yakın bir ilişki içinde olmasına rağmen, şu anda ters yönde hareket ediyorlar. Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC), piyasa beklentilerini aktif bir şekilde yönetiyor ve bu, MOVE endeksinde düşüşe yol açtı. Piyasanın potansiyel Fed faiz indirimi beklentilerindeki azalma, hem ABD tahvil hem de G10 FX volatilitesini azalttı ve USD’nin çekiciliğini hafifçe azalttı.
USD İçin Gelecek Görünümü
USD’nin gücünü kırmak, Fed’in faiz oranlarını düşürmeye yeterince rahat olabilmesi için birkaç aylık sürekli düşük enflasyon okumaları gerektirecektir. İzlenmesi gereken önemli göstergeler arasında ABD tüketici güveni ve çekirdek PCE verileri bulunmaktadır. Önemli olaylar arasında Fed’in Beige Kitabı’nın yayımlanması ve Fed yetkililerinin yakında yapacağı açıklamalar yer alıyor.
Avrupa Piyasası Dinamikleri ve EUR
Avrupa’da, enflasyon ve IFO verileri EUR’nin son kazançlarını test edecek. EUR, beklenenden daha iyi Euro Bölgesi ekonomik verileri ve daha az güvercin ECB iletişimi nedeniyle yükseldi. Ancak, zayıf ekonomik toparlanma ile ECB’nin faiz oranlarını daha da düşürmesi gerekebilir ve bu, EUR için orta vadeli düşüş eğilimini haklı çıkarıyor. ECB ve Fed’in farklı politikaları ve potansiyel siyasi ve ekonomik riskler nedeniyle önümüzdeki yıl boyunca EUR/USD’nin 1.05’e düşmesini bekliyoruz.
CHF ve JPY: Farklı Yollar
CHF, SNB’nin yerel enflasyonun düşmesine tepki olarak yaptığı faiz indirimleri sonrası 2023 zirvesinden düştü. Diğer merkez bankaları da faiz oranlarını düşürmezse, CHF’nin değer kaybetmeye devam etmesi muhtemel. JPY’nin güçlenmesi için önemli ekonomik değişiklikler gereklidir. BoJ, bazı politika değişiklikleri yapsa da, yakın zamanda başka bir faiz artışı olası görünmüyor. Fed’in 2024 sonlarında yapacağı faiz indirimleri JPY’yi destekleyebilir ancak Donald Trump’ın olası dönüşü gibi politik riskler bu desteği dengelleyebilir.
GBP ve CAD: Politik ve Ekonomik Etkiler
İngiltere’de İşçi Partisi’nin bir sonraki seçimi kazanması durumunda daha istikrarlı bir siyasi ortam, Brexit ticaret engellerinin azalması ve İngiltere ekonomisinin desteklenmesiyle GBP fayda sağlayabilir. Ancak, düşük faiz oranları ve zayıf ekonomik veriler nedeniyle GBP, USD karşısında zorlanabilir. USD/CAD’in mevcut seviyelerine yakın kalması, özellikle BoC’un Fed’den önce faiz oranlarını düşürmesi durumunda, 1.35’in üzerine çıkmaya eğilimli olmasını bekliyoruz.
AUD ve NZD: Bölgesel Ekonomik Bağlar
Yüksek ABD faiz oranları AUD/USD üzerinde baskı yaratıyor. Ancak, Avustralya’nın kalıcı enflasyonu ve Çin’in büyüyen sektörlere (örneğin elektrikli araç üretimi gibi) güçlü ekonomik bağları nedeniyle RBA, G10 merkez bankalarının en son faiz oranlarını düşüreni olabilir. Dirençli enflasyona rağmen, RBNZ, resesyon ve yumuşak işgücü piyasası nedeniyle faiz oranlarını daha fazla artırma olasılığı düşük. Çin’in yavaş büyümesi, Yeni Zelanda’nın ihracat gelirini Avustralya’dan daha fazla etkileyecektir.
Sonuç
Altın, risk ve para birimi değer kaybına karşı önemli bir koruma olarak kalmaya devam ediyor. Fed’in bu yılın ilerleyen dönemlerinde ve 2025 boyunca faiz oranlarını düşürmeye başlaması durumunda iyi performans göstermesi bekleniyor. Bu analiz, küresel ekonomik politikalar ile para birimi piyasalarının etkileri arasındaki bağlantıları vurgulamakta ve hem küresel hem de yerel ekonomik gelişmeler hakkında bilgi sahibi olmanın önemini göstermektedir.